SMS: AY yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder
Şirketlerin açık pozisyonu bankalar kadar sorun olmaz
2001 krizine girerken bankaların dövizde 18.5 milyar dolar açık pozisyonu vardı. Bu miktarda döviz borcuyla bankalar devalüasyondan en çok zarar gören kesim oldu. Çünkü bankaların döviz kazancı yoktu. Açık pozisyonunu kapatmak için dövize hucum edince devalüasyonun boyutunu büyüttüler ve krizi derinleştirdiler. Sektörde batanlar battı, ayakta kalanların bir bölümü de yabancı sermayenin eline geçti. Aradan altı yıl geçtikten sonra gözler bu kez reel sektörün açık pozisyonuna çevrildi. Bu seferki miktar 43.4 milyar dolar. Bu rakam banka açık pozisyonuna göre daha büyük, ancak bu kez durum daha farklı. Nitekim Merkez Bankası Başkanı DurmuşYılmaz döviz açığı uyarısını özellikle "dövizgeliriolmayanlara" yaptı
Satınalmalarınetkisi Bitişikte banka dışı kesimin yılbaşına göre dövizdeki net pozisyonunun hızla negatife dönüştüğü görülüyor. Bu açık yılbaşında 28.8 milyar dolardan yüzde 48.8 artışla eylül sonunda 43.4 milyar dolara çıkmış. Artışın en büyük kalemi olan yurtdışı krediler yılın ilk yarısında hızla artmış. Reel sektörün açık pozisyonundaki hız kaybında mayıshaziran dalgalanmasının yanı sıra yılın ilk yarısında Tüpraş ve Erdemir'in satın alınmasında dış kredi kullanılmasının önemli rolü var.
Şirketbazındaetki Merkez Bankası'nın Finansal İstikrar Raporu'nda ortaya koyduğu gibi, "Bazıfirmalarınaçıkpozisyon,bazıfirmalarındafazlapozisyontaşıdığıdikkatealındığındareelsektörünkurriskinekarşıkırılganlığınınancakfirmabazındayapılabilecekanalizlerledeğerlendirilmesigerekir." Şirketlerin bazıları gelecekteki döviz kazancına güvenerek döviz borcu alıyor. Dolayısıyla 43.4 milyar dolarlık açık pozisyon belirli bir zamandaki durumu gösteriyor, bunda gelecekteki döviz gelirleri yok. Gelecekte döviz kurunun zıplayacağı bir senaryoda bu tür şirketlerin aynı zamanda gelirleri de artacak. Döviz borcu olan firmaların döviz geliri olması durumunda sorun yok. Bu şirketler için, devalüasyon düğün, bayram demek. Reel şirketlerin döviz kazanıcı özellikleri, bankalar ile bu konuda temel farklarını meydana getiriyor.
Çürüklerdeçıkar Ancak kazancı lira olduğu halde döviz borçlanan şirketler herhangi bir kur artışı durumunda ciddi risklerle karşı karşıya kalacaklar. Bu da 2001'de banka sisteminin vurgun yemesiyle aynı şey değil. Bazı şirketlerin kur artışıyla zora girmesi elbette ekonomiyi ve reel kesimi negatif etkiler ama bankacılığı tehlikeye atacak boyutlara varmayabilir. Şirket bazında tehlikeler yaratsa da, sistemik risk yaratmayabilir.
Sonuç "Estiğikadaryağsa,dağıtaşıselalır"TürkAtasözü