| |
|
|
Futbol serserilere bırakılmayacak kadar güzel bir oyun
Bir derbi daha geçti. Fenerbahçe bizi Saracoğlu'nda yine yendi. Biz de Ali Sami Yen'de yeneriz. Zaten birbirimizi bilmem kaç yüzer kez yenmiş, bilmem kaç yüzer kez yenilmişiz. Benim 7-0 umudum da bir başka maça kaldı. Hakem Galatasaray'ın penaltısını vermemiş. Bu verilmeyen ne ilk penaltı, ne de son olacak. Faullerde Fenerbahçe'yi kayırmış. 55 bin kişilik stadın atmosferinde hakem ben olsam belki ben bile kayırırdım. Yap aynı atmosferde stadı, hakemler seni de kayırsın. İşin hiç o taraflarında değilim. Dünyanın en büyük derbisi, Türkiye'nin en keyifli rekabeti, yine berbat oldu ben ona yanıyorum. Saracoğlu Stadı ilginç bir yer. Bir yanda Türkiye'nin "Creme de la creme"i, iş dünyasının, cemiyet hayatının zirvesindeki adamlar. Çoğunu şahsen tanıdığım beyefendiler. Diğer yanda özellikle büyük maçlarda "berbat" bir ortam. Gerçek bir "futbol mabedi" ama yaşanan daha çok bir "tribün rezaleti..." Gerets'in kafa yarılmış. İşin artık cılkı çıkmış, Mondragon'a "ses bombası" atılmış. Sahaya atılmadık bir şey kalmamış. Fenerbahçeli futbolcular büyük bir gayret içinde rezaleti durdurmaya çalışıyor. Futbol Federasyonu bu rezaletlere son vermek zorunda. Bu maçta Fenerbahçe'ye ağır bir ceza gelmeli. Ali Sami Yen'de sahaya en ufak bir şey atılırsa, aynı ceza Galatasaray'a da uygulanmalı. Futbolu "ite kopuğa" bırakmak istemiyorsak, başka çaresi yok. NOT: Bu yazıyı haybeye yazdığımı biliyorum. Şimdi Fenerbahçe'ye ceza gelecek ama bu önemsiz bir kupa maçında uygulanacak. Galatasaray'a da aynısı yapılacak. Tribünde yine serserilik egemen olacak.
|