Ağar: Küçülmek değil, büyümek...
Komisyon'un tavsiye kararlarında, önemli bir değişiklik olmazsa, Türkiye'nin AB'ye gelecek 10 yılda tam üye olması da zor görünüyor. Nitekim, Avrupa Gazetecilik Merkezi'nin (EJC) davetlisi olarak bir hafta süresince Brüksel ve Helsinki'de yaptığımız görüşmelerde edindiğimiz izlenim de bu yönde. Hatta, Türkiye'nin, Ukrayna, Gürcistan, Arnavutluk'tan sonra özel statü ile üyeliğinden söz edenler dahi rastlanıyor. Peki, Türkiye'nin AB hedefinden sapmadan, yaratacağı yeni bir proje var mı? DYP lideri Mehmet Ağar'ın önerisi, Türkiye'nin bölgesinde bir "Benelüks Modeli"ni yaratması. Yani, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg'un, 1932'de Ouchy'de temelini attığı, 3 Şubat 1958'de hayata geçirdikleri, kişilerin, hizmetlerin, malların, sermayenin ve emeğin serbest dolaşımını sağlayan birlik modeli... Bir başka deyişle, ayrı parlamentosu, bakanlar kurulu ve mahkemesi olan ekonomik entegrasyon...
Ekonomik entegrasyon Ağar'a dün Denizli mitingi öncesi, "Benelüks Modeli" önerisiyle nasıl bir birlik yaratmak istediğini sorduğumda, yanıtı şöyle oldu: "Önerim, AB'ye karşı alternatif değil. AB perspektifine bağlı kalıp, bölgemizde ekonomik entegrasyonun sağlanması." Önerisi, Türkiye, Suriye, Irak, Azerbaycan ve Ermenistan'ın da içinde olacağı ekonomik birliğin sağlanması. Ağar'a göre bu model çalışırsa, Türkiye'nin "terör ve soykırıma" dayalı sıkıntıları da son bulur. Nitekim DYP lideri, Türkiye'nin bugüne kadar hep bölünme, küçülme korkusuyla yaşadığının altını çizip ekledi: "Biz küçülmeyi değil, büyümeyi düşünüyoruz. Tarihinde, bölgesindeki siyaseti belirlemiş olan Türkiye'nin, bu özelliğine yeniden kavuşmasını sağlamak istiyoruz." Ağar, bir noktanın da altını çizdi: "Bugün Irak'ın, Ermenistan'ın Türkiye dışında dünyaya açılım yapabileceği başka bir yer var mı? Ermenistan ile ekonomik birliktelik, bu ülke diasporasının yurtdışından yarattığı Türkiye düşmanlığını da elinden alır..."
Irak değil, K.Irak... Ağar, "Ülkede yapıcı alternatif politika üretilmemesinden yakınılıyor, işte bir öneri" dedi, fazla bir şey söylemek istemedi. Ancak, görülüyor ki konu DYP yönetiminde bulunan akademisyenlerin de katılımı ile enine boyuna tartışılmış. "Düz ova-siyaset" tartışmasına benzer yeni bir açılıma karar verilmiş. DYP'nin kurmay ekibine göre, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği olasılığı ortadan kalktı. Bundan sonra, "özel statülü" üyelikten söz edilebilir. Bu nedenle, Türkiye bugünden özel statüyü kabul edip, Gümrük Birliği Anlaşması'na yeni açılım getirmeli. Gelecek 30 yıllık perspektifi, "gerçekçi bakışla bugünden görüp", "Benelüks Modeli"nin yaratmanın adımı atılmalı. DYP kurmaylarının düşüncesi, Irak'ın gelecekte üçe bölüneceği... Bunun için, ekonomik birlik modelinde düşündükleri de Irak'ın tamamı değil; sadece Kuzey Irak Kürdistan Hükümeti... "Petrolünü en kolay yoldan satacak, Bulgaristan'dan Rusya'ya, Hazar'dan Akdeniz'e kadar ekonomik hareket serbestisi kazanacak K.Irak yönetiminin de bu modele sıcak yaklaşacağına" inanıyorlar. Hatta, "Birliğin" ilk adımının da K.Irak ile başlatılmasını öneriyorlar. Gürcistan, Azerbaycan ve Suriye ile entegrasyonun genişletilmesi, Ermenistan'ın da katılımıyla modelin tamamlanması formülü üzerinde duruluyor. Yani, sınırların kalktığı, yönetimin her ülkeden eşit sayıda katılımla oluştuğu, parlamento ve hükümetle yönetilen birlik... DYP'nin bu açılımı da epey tartışma yaratacağa benziyor.
|