|
'Bizim çirkinliğimiz güzeldir'
|
|
- Yeni proje Tatlım Tatlım olmadı ve Lütfiye geri geldi, 'Hoşgeldi,' diyelim... - Tatlım Tatlım'da her şey kâğıt üzerinde çok iyiydi, çok komikti, ama çektiğimiz ilk 20 dakikayı hep birlikte seyredince, aramızda derin bir suskunluk oldu. Ve biz o komedyenler, o tür suskunluklardan çok korkarız. Hemen toparlandık ve Yılmaz'ın evine gittik. 'Olmayan ne?' derken ben dönüp, 'Biz güzelleştikçe çirkinleşiriz, bizim çirkinliğimiz güzeldir,' dedim Yılmaz'a. Ve çaaak! yaptık.
- Böylece Tatlım Tatlım son buldu, sonra ne oldu? - Aramızda konuşmasak da 'Hadi!' dediğimizde tüm Bir Demet Tiyatro ekibinin bir araya geleceğini biliyorduk. Bundan korkumuz yoktu. Resmi daha net görmemize ise Bir Demet Tiyatro belgeseli neden oldu. Biz, o Çıtır Ailesi üzerinden, şakalarımızı çok iyi yaptık ve daha da yapabilirdik. Ve Yılmaz'la birbirimizi ikna ettik.
- Korkmadınız mı peki, 'Eski tadı yakalayabilir miyiz acaba?' demediniz mi? - Ben kendi adıma hiç öyle düşünmedim. Çünkü bu dizinin o zaman bitmesinin nedeni, bizim ruh halimizle bağlantılıydı aslında. Çökmüştük yaşadığımız kayıplardan.
- Tadında bırakalım durumu vardır bir de değil mi? - Evet, ama neden bırakalım ki? Biz bir komedi dizisi çekiyoruz. Bizim hikâyemiz sınırsız. Ama mesela şimdi televizyondaki diziler başlıyor, gelişiyor, sonuçlanamıyor! Gelişmesi sönüyor, söndürülüyor. Vatandaş kafasında başladığı hikâyenin sonunu görmek istiyor. Hikâye haddini bilir, bitmesi gereken yerde de biter.
- Ama şimdi siz de aynısını yapmıyor musunuz? - İşte onu söylemeye çalışıyorum. Bizim yaptığımız şey her hafta devam eden bir konu olmadığı için bizim devam etmemizde bir sakınca yok. Bu ailenin başına her hafta farklı bir olay geliyor çünkü. Bir komedi dizisinde çok güzel şakalar yapılıyorsa, bırakalım o şakaları o insanlar yapmaya devam etsin. Ve Bir Demet Tiyatro gibi bir dizi de en azından 200 bölümü hak ediyor bence.
- Lütfiye'ye dönelim, ne olacak durumu? Fadıl artık yok değil mi? - Evet maalesef yok, Bican Kanada'ya yerleştiği için ne yazık ki dizide ben kocasız kaldım. Kim bilir bakarsın, Lütfiye yeni aşklara yelken açar. Bir Demet Tiyatro belgeseli çekildikten sonra Derya, 'Ben size asıl bir internet dosyası vereyim, hakkınızda söylenenleri görün, okuyun,' dedi. Bir genç kızımız mesela şöyle demiş. Ben, yani Lütfiye olarak dizinin bir bölümünde demişim ki: 'Lütfiye Fıdıllıoğlu: Doğdu, evlendi, öldü. Hiçbir ansiklopedide adım geçmeyecek benim.' Ve benim bu lafım o kızımıza bir zor gelmiş, bir hırs yapmış. Şimdi, 'Benim bir ansiklopedide adım geçecek, ben onun için okuyorum,' diyor. Bu beni gerçekten çok etkiledi.
|