| |
Abdullah Gül'le yemek dünyevi bir zevk mi?
Papa hem "Devlet Başkanı" hem de "Dini Lider" olduğu için Türkiye ziyareti de birbirine geçmiş kavramların kargaşası içinde geçeceğe benziyor. Örneğin Papa Türkiye'de siyasi kimliğinin gereği olarak Cumhurbaşkanı Sezer, dini kimliğinin gereği olarak da Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, Fener Ortodoks Patriği Bartolomeos ve Türkiye Musevileri Hahambaşı Haleva ile görüşecek. Kendisini yemeğe davet eden Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün talebini ise "Dünya zevklerinden uzak, sade yaşam tarzı" nı gerekçe göstererek reddetmiş. Acaba Sayın Gül bu gerekçeyi duyunca neden, "Yemeği örtüsüz tahta masada yeriz. Çorba ve ekmekten başka bir şey yemeyiz" diye ısrar etmedi davetinde bilemiyoruz. Papaların dünyevi ve uhrevi alemle ilişkilerini irdeleyen fıkralar da vardır ya. Örneğin Katolik inancına göre, "Papa asla yanılmaz"... Vatikan Ruhani Meclisi'nin 1870'deki bir kanunla "Kutsal Ruh'un denetiminde olduğu için Papa yanılmaz" kararına varmasını ele alan ve herhalde Protestanların ürettiği aşağıdaki fıkra vardır.
HAVA NASIL Papa her sabah uyandırıldığında, onun hizmetini gören genç bir rahibe "Bugün hava nasıl" diye sorarmış. Rahip de "Hava güneşli" veya "Yağmur yağıyor" diyerek hava durumunu bildirirmiş. Papa da "Bunu ben ve Mesih zaten biliyoruz" cevabını verir, arkasından da genç rahip yatak odasının pencerelerindeki perdeleri açarmış. Bu yıllarca böyle sürüp gitmiş. Bir sabah artık yaşlanmaya başlayan rahibe, yeni uyanan Papa yine "Bugün hava nasıl" diye sormuş. Rahip "Hava güneşli" cevabını verince, Papa yine "Bunu ben ve Mesih zaten biliyoruz" demiş. Bu cevabı alan rahip sinirli sinirli, "Papa hazretleri, siz her şeyi yanlış biliyorsunuz. Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor" dedikten sonra odanın perdelerini açmış. "Papalık"ın siyaset ve bankacılık gibi "Dünya zevkleri" ile olan ilişkileri sade kitapların değil, "Godfather" benzeri filmlerin de konusu olduğu için, Papa'nın Abdullah Gül'le yemek yemeyi "Dünya zevkleri" arasında görüp reddetmesini açıkçası anlayamadık. Papa'nın programında Çankaya ziyareti de var.Ama bu sırada Sezer'in Papa'ya ne ikram edeceğini tam bilmiyoruz. Papa, Sezer'le yemek yiyecekse acaba bunu bir "Dünya eziyeti" olarak mı algılayacak? Tabii merak edilmesi gereken başka konular da var. Örneğin Cumhurbaşkanı Sezer, dinin siyasete girmesinin yarattığı tehlikeler konusunda çok hassas bir kişi. Acaba karşısında din ile siyasetin somut biçimde kaynaştığı Papa'yı görünce, neler diyecek? Herhalde Vatikan'a "Laik olun" benzeri uyarılarda bulunması pek doğru olmayacaktır.
COCA-COLA Bir Amerikan fıkrasına göre, mali durumu sıkıntıda olan Vatikan'a, Coca - Cola'nın yöneticileri gelip, Papa ile görüşmeye girmişler. Heyecanla bu görüşmenin sonucunu bekleyen kardinaller, içeriden Amerikalıların Papa'ya milyar dolarlık rakamlar teklif ettiklerini, Papa'nın da her seferinde "Hayır olmaz" dediğini duyuyorlarmış. Birazdan Amerikalılar öfkeyle çıkıp gitmişler. Odaya dolan kardinaller Papaya "Milyarlarca doları neden reddettiniz" diye sormuşlar. Papa da "Bütün kiliselerde dua bitince amin demek yerine Coca-Cola denilmesi için bu paraları teklif ettiler" diye açıklamış hayır demesinin nedenini. Bu fıkralarda eleştirel bakış açıları da, Papa'nın ve Vatikan'ın önemi de dünyevi gerçekler. Papa'nın Türkiye ziyaretinin başarılı geçmesi Türkiye'nin dünyadaki imajına olumlu katkılar sağlayacaktır. Papa'nın, dünyada şu anda bu tür bir ziyareti rahatlıkla yapabileceği, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan ve demokrasiyi de laikliği de içten benimsemiş belki de tek ülkedir Türkiye. Vatikan kanunları "Papalar yanılmaz" dese ve bu yüzden papalar hatalarını kabul edip özür dileyemeseler bile, şimdiki Papa Benediktus, Türkiye ziyaretinde "Time" dergisinin önerdiği gibi, bir ilahiyatçı gibi değil diplomat gibi davranmayı deneyebilir. Çünkü Time'a göre de, Papa'nın İslamiyet'le ilgili iki ay önce yaptığı konuşma onu geri dönülmez bir noktaya getirmiştir ve Papa'nın İslam'la şiddeti bağdaştıran sözleri iki tarafa da fazla hareket alanı bırakmamıştır.
|