|
|
Yüksek tüketim eşittir yüksek kirletici!
Şimdi sizleri Cho Khong'un anlattığı senaryolardan satırbaşlarıyla baş başa bırakıyorum: "Gelişmekte olan ülkelerin enerji ihtiyacı gelişmiş ülkelerin enerji tüketimine yaklaşıyor. Başta Çin ve Hindistan olmak üzere dünya ekonomik refaha doğru ilerliyor. 2025 yılında enerji talebi iki katına çıkacak. En büyük kaygı Çin. Ne şekilde büyüyecek? ABD'de kişi başına enerji tüketimi Japonya'nın iki katı. Çin ABD'yi mi izleyecek yoksa Japonya'yı mı? Gelişmiş ülkelerin enerji tüketimini azaltmaları gerekecek. Petrol kaynakları azalıyor. Teknoloji ilerliyor. Kutuplarda bile enerji bulunabilecek. Ama maliyet artacak, fiyatlar yükselecek. Geleneksel enerji petrol ve gaz, toplam enerji kaynaklarının bir bölümü. Ama geleneksel olmayan kaynaklar henüz geliştirilemedi. Dünyadaki karbondioksit oranını azaltamıyoruz. Sadece 3 derecelik ısı artışı iklim değişikliklerine, sellerle yol açacak, tarıma zarar verecek oysa. Mühendisler yenilenebilir enerji var diyor. Çinliler de otomobil kullanmaya bayılıyor. Çin'in petrol ithalatı artıyor. Yenilenebilir enerjiyi depolayıp, ihtiyacı olan yere taşımak lazım." Khong'un Güveni Düşük Küreselleşme ve Açık Kapılar adını taşıyan iki senaryosu özetle, enerji konusunda ülkelerin birbiriyle hızla işbirliği yapacağını anlatıyor. Küreselleşme devletler tarafından yönetilse de çevresel kaygılar söz konusu ve 'yüksek tüketim eşittir yüksek kirletici' demek olduğuna inananlar artıyor. O nedenle bir yandan rekabet, bir yandan da uluslararası işbirliğine eğilenler çoğalıyor. Khong'un bir senaryosu da Bayraklar adını taşıyor ki Soli Özel, senaryoları yorumlarken, 'Bayraklar dünyayı felakete götürür' demekten kendini alamadı. Bayraklar senaryosu etnik milliyetçiliğin arttığı, işbirliğinin neredeyse yok olduğu bir dünyayı tanımlıyor.
|