|
|
'Nerede bu devlet' diye bağırmayın...
Bugün 'Dünya Çocuk Hakları Günü'. Bir sürü yaldızlı laf duymak, istatistik bombardımanına tutulmak için ideal gün. Siyasetçiyi, bürokratı ve medyayı eleştirmek kolay. Peki ya sokağı ne yapacağız? Fatih Altaylı'nın 'Teke Tek' programında sokakta yaşayan kızlardan biri anlatmıştı. Sokakta kalmış, 5 aylık hamile kıza ancak cinsel ilişki karşılığında birisi yardım elini uzatmış. 'Nerede bu devlet?' diye bağırmayın. Önce 'Nerede bu insanlık?' diye bağırmak gerekmez mi? Bu işleri takip eden sosyal hizmet uzmanlarının gece yarıları sokaklarda nasıl koşturduklarını gözlerimle gördüm. Çocuk fuhuşuna aracılık edenlerin delil yetersizliğinden kolaylıkla beraat ettiklerini de... Oysa yasalar bu kişilerin çok ağır cezalara çarptırılmalarını öngörüyor. Sadece fuhuş mu? Kapkaç, uyuşturucu kuryeliği, hırsızlık... 2006'nın İstanbul'un da sadece çocukların hırsızlık yapmaya yollandığı mahalleler var. Yine aynı İstanbul'da bu tür sorunlu çocuklar için ayrılan bütçe 2007'de bir önceki yıla göre 9 trilyon lira düşürüldü. 'Nerede bu devlet' diye bağırmak kolay. Ey aileler siz neredesiniz? Sadece kendi çocuğumuzu severek çözüm için bir şey yapmış olmayız. Gelişmekte olan ülkelerdeki çocuk işçi sayılarına bir bakalım isterseniz. Daha söylenecek çok şey var. Anne-baba olmayanlar, sokakta kalan çocukları sadece Taksim'e çıkarken hatırlıyorlar. O da, karşımıza çıkar da paramızı gasp ederler mi diye? Oysa çocuklara yardım için kurulan dernekler parasızlıktan kepenk indiriyor. Hadi durmayın birlikte bağırıp vicdanlarımızı rahatlatalım: "Nerede kardeşim bu devlet?"
|