| |
|
|
Bağlılık Atatürk'e, veda Ecevit'e, Tayyip bey nereye?
Atatürk laik Cumhuriyet'in temellerini öyle sağlam attı ki... Gelecekten kuşku duymaya gerek yok. Ayrıca halkın da Cumhuriyet'le ve Cumhuriyet'in kurumlarıyla "hiçbir sorunu yok." Anadolu'yu sürekli dolaşıyoruz. Ankara'da bazıları Cumhuriyet'in kurumlarıyla "didişince..." Halk "bunlar ne yapıyor" diye kızarak izliyor.
Büyük Ata'nın adını taşıyan 2 üniversitemiz var: 1. Erzurum-Atatürk Üniversitesi. 2. Hatay-Mustafa Kemal Üniversitesi. İkisinde de ne "saç saça baş başa kavga" var. Ne de "saçını başını örttün, örtmedin" kavgası.
"Fanatik bir kesim" toplumu germek için ne yaparsa yapsın... Atatürk her yıl olduğu gibi yine "saygıyla, bağlılıkla" anılacak.
Bugün Atatürk'ü anacağız, yarın Ecevit'i uğurlayacağız. Ata'yı anmanın yaratacağı "enerjiyi, sinerjiyi, heyecanı" yarın cenaze töreninde "siyaset için kullanma gayretleri" olacak. 4 şey söyleyeceğiz. 1. Cenaze üzerinden siyaset olmaz. 2. Böyle bir şey Ecevit'in yaşam tarzına da aykırı. 3. Cenaze töreninde yapılacak gösterilerden iktidar alternatifi çıkmaz. 4. Cenaze töreninde siyasi şov AKP'nin işine yarar.
Yaşam ilginç tesadüflerle doludur... Tayyip bey bir günde "2 ayrı marş" dinleyecek. Ecevit'e gidecek, "cenaze marşı." AKP kongresi gidecek, "parti marşı... AKP şarkısı."
Söz ve müzik "Özhan Erem." 2 beste var "ikisi de oldukça hareketli." Biri "Yıllardır yorulmadık/Çalıştık hep çalıştık" diye başlıyor. Bu parçalar ilk kez yarın kongrede çalınacak. Sonra da "seçim mitinglerinde."
Marşların-şarkıların hiçbir yerinde "Tayyip beyin adı geçmiyor." Bunu "kim nasıl isterse öyle yorumlasın." İsteyen şöyle de yorumlayabilir: - Eğer adı geçseydi, Tayyip beyin Çankaya'ya çıkması halinde bu parçalar mitinglerde çalınamazdı da ondan.
AKP kongresi için "dikensiz gül bahçesi" demiştik. Buna "bir eklemede" bulunalım: "Güçlü liderin gövde gösterisi."
|