Sosyetik gibi uçmak!
Havaalanında üç gün üç gece yemeden içmeden nöbet tutan paparazzi kardeşlerimiz nur olsun! Sosyetiklerimizin bayram tatiline gidiş ve tatilden dönüş hallerini gördünüz mü? Görmediyseniz çok şey kaçırdınız demektir. Özel uçağıyla çat Afrika'ya, çat Hindistan'a uçan çift Angelina Jolie ve Brad Pitt saçını başını yolsun, solda sıfır kalsın inşallah! Valla bu saatten sonra ben gidişe gidiş demem sosyetiklerimiz gibi olmayınca. Müsaadenizle şöyle çiziktireyim; onların yanında bizimki olsa olsa bakkala, manava gidiş kategorisine girebilir. Neyse, Şamdan Plus ve diğer magazin dergilerindeki fotoğrafları uzun uzun, itinayla inceledim ve sizler için mini bir 'Sosyetik gibi uçma rehberi' düzenledim. Bu kıyağımı unutmayın, havasız havalanmayın. Şimdi; sosyetik uçuşu KURAL 1: Gözlükçü gözlükçü gezip en geniş, Cem Yılmaz'ın tarifiyle 'minareye kaynak yapacakmış gibi' büyük bir gözlük alınır. Gözlüğün simsiyah olması, takanın iç mekanda burnunun ucunu bile görememesi tercih sebebidir. Neden? Çünkü star dediğin, sosyetik dediğin gözünü göstermeyecek ve gizemli olacak. O kadar! 'Ama ben takılır düşerim' derseniz, işi baştan kaybettiniz. Ne olursa olsun o gözlük çıkmayacak, ona göre!
BALIKÇI ÇİZMELERİ... KURAL 2: Kolda trendi, bavul modeli bir çanta! Dikkat edin size Harvey Nichols'dan 24 bin YTL bayılıp alın demedik. Bi koşu Kapalı Çarşı'ya gidiverdiniz mi, dörtte bir fiyatına alası var alası. Ama söylüyorum çantasız asla! KURAL 3: Uçakla seyahat rahatlığı gerektirir. Bir eşofman altı ve spor ayakkabı yeterlidir zannediyorsanız, çok yanılıyorsunuz. Siz müsvedde sosyetik bile olamazsınız. Burada hadise kendinize çok rahatmış süsü verirken, acayip rahatsız ama marka kılıklar giymek. Fotoğraflara bakarken az kaldı divandan düşecektim de. Bizim sosyetik kadınların bayram yolculuğu trendi ne dersiniz? Balıkçı çizmeleri!!! Sözüm ona düz değil mi? İyi de o haşır huşur bir balıkçı çizmesi. Üç-dört saat, belki altı-sekiz saat ayağında onlarla hangi aklı selim uçmak ister ki? Ben masum bilekte botlarımla Kopenhag'a giderken, uçağa binmeden önceki son aramada botlarımı çıkartıp ayağıma galoş giymem ve botları x-ray cihazından geçirmem istendi. Hadi elde bot, ayakta galoş hali beni bozmaz da. Gözlerinizi kapatıp, çizmesi çıkmış ayağında galoşlarla yürüyen bir Elif Germiyanlıgil, bir Bettina Hakko düşünür müsünüz lütfen! Bu kadınlara kimse uçuş kontrollerini anlatmadı mı?
MİNİ ETEKLİ GAMZE Bir de mini etekli uzun ve topuklu çizmeli Gamze Özçelik gitmiyor gözümün önünden. Be kızım dörtbeş saat mini etekle ve o çizmelerle nasıl uçacaksın? Sonra insanın ayağı şişer falan... Belki de onlar normal, ben anormal! Neyse rehbere devam. Kılık kıyafet tamamsa, sırada saç-makyaj var. Yok öyle yıkadım ve çıktım hali. Hiçbir şey yapamıyorsan en havalı şapkanı takacaksın. Neden? Kocana güzel görünmek için mi? Tabii ki de magazin dergilerinde bomba gibi çıkmak için! Ve en önemlisi yüzünden umursamaz ifadeni eksik etmeyeceksin. Paparazzilere şu bakışı atacaksın "A aa! Siz de mi burdaysınız? Bi rahat vermediniz insana!" Yazının finalinde ben de derim ki onlara; asıl siz kendinize bir rahat verseniz ya. İçim parça parça oldu valla! O kadar mesai, o kadar mücadele... Ne işkence ama!
|