| |
|
|
Hazin tablonun ressamı.. Canaydın!..
Ali Sami Yen'in yerinde bugün Avrupa'nın en ileri stadlarından biri olacaktı, sadece Galatasaray'ın değil, Türkiye'nin gurur duyacağı.. Eğer Galatasaray'ın başında bu kadar yeteneksiz ve beceriksiz bir başkan olmasaydı.. Geçen hafta, Ünal Aysal'ın harika teklifini Özhan Canaydın'ın nasıl uyuttuğunu yazmıştım, Aysal'dan naklederek.. Bu hafta devamı.. Ünal Aysal "Avrupa'nın en modern stadını kulüpten tek kuruş almadan yaparım. 15 yıl işletirim. Bu 15 yıl boyunca da, kulübe her yıl 8 milyon dolar öderim" demişti, Canaydın'a.. Galatasaray o sırada staddan yılda 6 milyon dolar kazanıyordu. Teklif olağanüstüydü, akıllara sezaydı, ancak çılgın bir Galatasaraylı'nın yapacağı kadar gözü karaydı. Canaydın bu teklifi kabul etmemişti. Yazının çıktığı gün Faruk Süren aradı.. "Devamı var" dedi.. "Ünal Aysal, Özhan'a yanıt için gerçekten çok kısa bir süre vermişti ama, Ali Dürüst işin peşini bırakmadı. Ünal Aysal, yıllık ödemeyi 10 milyon dolara çıkardı.. Yani, stadı 50 milyon dolara yapacak, 15 yılda da kulübe 150 milyon dolar, yani toplam 200 milyon dolar ödeyecekti. Kulüp tek kuruş harcamadan stadın sahibi olacaktı.. Ama Ali de başaramadı.. Canaydın ikna olmadı, çünkü aklında başka şey vardı.." Canaydın'ın aklındaki başka şeyin ne olduğunu bu sütunların okurları iyi bilirler. O zaman yazmıştım.. Özhan Canaydın o günlerde "100 milyon dolar 29 haziranda bankada olacak" diye yalancı pehlivanlar gibi ortada dolaşıyordu.. Sahip Som diye birisi ortaya çıkmış, kulübe 100 milyon dolar kredi bulabileceğini söylemişti. 10 milyonunu kendisi komisyon diye almak kaydı ile.. Canaydın teklife balıklama atladı, Sahip Som kimliğini araştırmadan.. Kasaya girecek 90 milyon doların 50 milyonu ile stadı yapacak, geri kalan 40 milyon doları ise sıcak para olarak elinin altında bulundurup, boğazını sıkan maddi sıkıntıları bir nebze hafifletecekti. Stad projesi eklenerek, kredi teklifi Amerikan Bankası'na yapıldı.. Ama yanıt yüz kızartıcı oldu..Banka projeyi incelemiş ve yanıt vermişti.. "Bu proje en fazla 50 milyon dolara gerçekleşir. O zaman neden 100 milyon dolar istiyorsunuz?.. Bizi aldatmak mı istiyorsunuz.. İkincisi, aracı olarak seçtiğiniz kişi uluslararası bankacılık dünyasında hiç de iyi tanınmayan, karanlık birisidir. Onunla işbirliği yapanlara kredi vermemiz mümkün değildir.." Özhan Canaydın, 100 milyon doların 29 haziranda kasaya niçin yatmadığını asla açıklayamadı. Örtbas etmek için büyük çabalar harcadı. Galatasaray'ın prestiji uğruna, muhalifler de üzerine gitmemeyi yeğlediler.. Canaydın, Ünal Aysal'ın değil, bir karanlık adamın peşine takıldığı için, Galatasaray bugün stadsız, bugün perişan.. Bugün sürünüyor.. Özhan Canaydın, bu kongre tarafından ısrarla seçildiği için de, Galatasaray perişan.. Maddi, manevi perişan.. Geçen yıl 19 puan kaybedip, Fener ikramı ile şampiyon olan takım, bu yıl, daha 12'nci haftada 18 puan kaybetmiş, başkan ortalarda yok.. Nerde.. Dubai'de.. İflas ettirdiği kulübü daha da batırmak için yeni projeler peşinde.. Ali Sami Yen hazinesini, yapmayı, yaptırmayı beceremediği için nerdeyse bedava elden çıkardı. Yetmedi, şimdi Riva'yı Arap şeyhlerine peşkeş çekme peşinde.. Galatasaray'ı öteki bütün kulüplerin üzerine çıkaran, gelecek garantisi olan mallarını, kendi kellesini kurtarmak üzere birbiri ardına "Topatan tüccarın malları" diye tezgâha sürüyor.. Ve Galatasaray Kongresi, seyrediyor. Sadece seyrediyor.. Koskoca Galatasaray camiasında "Yeter" diye yumruğunu masaya vuracak tek kişi çıkmıyor.. Asıl acı olan da bu..
|