Canlı canlı MTV Müzik Ödülleri
Allah aşkına biri şu düzeni bozsun! Yoksa bu düzen beni bozacak. En önemli konserlerde bile minimum yarım saat beklemeye, kuyruklarda sürünmeye alışkın bünye yadırgıyor da! Üzerinize afiyet MTV Avrupa Müzik Ödülleri'ni yerinde izledim de. Eee bizim adımız MTV gençliği. MTV Türkiye'den davetiyeyi kaptım, otelimi uçağımı ayarladım. Tek başıma vınnn Kopenhag'dayım. Dediler "Bilmemne otelden geceye giriş kartınızı alacaksınız." Hava buzzzz! MTV uğruna donacağız artık. Siyah giriş kartımı alıyor, gecenin yapılacağı Bella Center'a gitmek için basın otobüsünün kalkacağı yere gidiyorum. Otobüste iki kadın, iki erkek yabancı basından dört kişi daha var. Tam 18.00'de kalkıyoruz. İnternet radyosunda çalışan İngiliz kadın Big Brother'dan ve Kate Moss'un hayatını okumaktan bıktığını söylüyor. İspanyol adam prensesin hamileliğinden bıkmış. Basını eleştiriyorlar. İçimden "Bizim de kapı gibi Hülya Avşar'ımız var, 'Alaturka Star'ımız var" diyorum, yani gocunacak bir şey yok!
JUSTIN ÇOK GERGİNDİ Neyse, kongre merkezi Bella Center'a geldik. Güvenlik görevlilerini geçip içeri girdik, yanımda Danimarkalı bir adam var. Yeşil atletli kızlara tam kartları verip gümüş bileklikleri alacakken, Amerikalı iri yarı güvenlik şefi yanımızda bitti. "Sizi buraya kim soktu?" Sanırsınız Beyaz Saray'a kaçak girdik! Neymiş, o daha kapıları açtırmamış, biz nasıl girermişiz. "E soktulaaar!" Yirmi dakika soğukta beklettikten sonra nihayet kapıları açtılar. Bangır bangır müzik çalıyor. Konser öncesi parti olayı. Dört bir yana barlar ve açık büfeler kurulmuş. Sarışın garson kızlar, smokinli ve takma bıyıklı. Büfede börekler, krepler, patates salatası ve soğuk etler var. Allah'ım tek başına elin Kopenhag'ında partide olmak çok acayip!!! Çok şükür Danimarkalı bir dergi editörü kız yanıma geliyor, o da yalnızmış. Diyor ki; "Bizden kimse yok, hep playboylar gelmiş." Davetlilerin kıyafetleri siyah! İnsan MTV gecesi olunca uçukluklar bekliyor ama yok. Tam sekizde bikinili kızlar ve kapıda dikilen David Beckham'vari sarışın smokinli erkekler eşliğinde kapılar açılıyor. Aaaaa! Bu salon çok küçük! Ortada yuvarlak bir sahne var. Etrafında sadece davetlilerin ayakta duracağı bir alan. Başka kimse yok! Öyle on binlerce kişi falan katılmıyor. Yanlara beşer, onar sıralık birkaç tribün kurmuşlar, orada da starlar oturuyor. Şova beş dakika kala Savaş Ay kılıklı sahne şefi davetlilere alkışlamayı öğretiyor. Otuz saniye boyunca alkışı kesmek. Peki! Ve sunucu Justin Timberlake sahneye çıkıyor, son hazırlıklardayız artık. Ben en öndeyim, en arkada olsam da en önde gibi olurdum ya neyse. Justin'in gergin ve huzursuz haline şaşırıyoruz...
YENİ BOND'A ALKIŞ! 5,4,3,2,1 ve başla! Justin 'Sexyback' şovunu yapıp geceyi açıyor. Sağ tribünde bu sıcakta kabanıyla hava atan hip-hopçu P. Diddy, Kanye West ve Rihanna oturuyor. Bu arada şehir merkezine de dev sahne kurulmuş. Kar montlarıyla binlerce kişilik bir kalabalık Killers ve Snoop Dog'un performanslarını izliyor. Salondaki VIP davetlilerse ellerinde içkiler keyiflerine bakıyorlar. Bu arada en büyük alkışı ödül veren yeni Bond Daniel Craig alıyor. Fotoğraflarından çok yanılmışız adamın acayip bir karizması var. Bayıldık! Tabii yine bir MTV klasiği gerçekleşiyor ve fıstık kadın şarkıcı Rihanna mayo modeli kıyafeti ve sütun bacaklarıyla şarkısını söylüyor. Kylie Minogue, Madonna ve Beyonce'den sonra sıra onda. Şarkı sonunda dansçıların omuzlarında havada. Bu işten hiç vazgeçmeyecekler, ille de bir kadını omuzlara alacaklar yani. Her şey tıkır tıkır işliyor. Justin 2 ödülü kapıyor ve yine yeniden tam vaktinde bu şahane ve kusursuz gece bitiyor. Parti başlıyor! Hadi artık sıra MTV Türkiye'de. Böyle bir geceyi İstanbul da yaşasın!!!
|