|
|
Reis'ler ve Asena'ların akademik kariyeri
Internet üzerinden yayın yapan haber siteleri, önemli bir medya alternatifi haline geldi. Siteleri gezerken öyle haber ve yorumlara rastlıyorum ki, bir haberci olarak gölgede kalmış olmalarından üzüntü duyuyorum. Habertürk.com sitesinde yazan gazeteci dostum Ayfer İklim Bayraktar'ın yazısını iki kere okudum. Gözlerime inanayım diye... Hani biz Kurtlar Vadisi'nin ilk ve orta öğretim düzeyindeki gençlere etkilerinden dem vurarak, lise kavgalarını bu diziye bağlayıp, duruyoruz ya, daha da beteri varmış. Meğer ilim irfan yuvası bazı üniversitelerde de Polat'lar ve Asena'lar türemiş. İşte gazetelerin birinci sayfalarına manşet olacak değerdeki o ibretlik yazı: Hepinize, içimizi titreten bu soğuk havada.... Sıcacık bir merhaba.... Son bir haftadır üniversiteli gençlerden email geliyor. Hepsi aynı konuyla alakalı. Bence çok önemli ve şaşırtıcı. Sizlerle paylaşmak istedim. Anadolu illeri başta olmak üzere birçok üniversitede; yurtlarda "Reis'ler ve Asena'lar" türemiş... Bu Asena'ların bildiğimiz Asena ile alakası yok. Bildiğimiz Asena kendini, "Benim etim ne, budum ne, ben bir garip dansözüm. Benden ne istiyorsunuz yaa" diyerek tanımlamış. Takdir edilmeye değer bir söylemle aslını inkâr etmemiş. Benim bahsettiğim Asena'lar, kendilerini reis ilan edenlerin kız arkadaşları... Süslü püslü kızlar... Gelen emaillere göre, üniversitelerde her bölümün bir reisi ve Asena'sı var. Reisler genelde çizgili koyu renk takım elbise giyen, etrafında korumaları, yandaşları olan öğrenciler. Sözde okulda asayişi sağlamayı kendilerine görev edinmiş... Terör estiren... Yasak koyan... Öğretmenlerine hakaret eden tipler. Hoşuna gitmeyen bir davranış gördüğünde yardımcılarını gönderip uyarı yapacak kadar kabadayı... Ciddiye alınmadığında, tehdit edip şiddete başvuracak kadar serseri. Reisin istekleri, içilecek sigaranın markasından, dünyevi ve siyasi konulardaki görüşlere kadar geniş bir yelpaze içermekteymiş. Reisin sevgilisi Asena, çok süslü püslü olmasına rağmen, diğer kız öğrenciler kısa etek ya da reisin göz zevkine uymayan bir giyim, bir makyaj sergilediklerinde uyarı alıyorlarmış. Bu uyarının dikkate alınması da şart tabii. Asena kız öğrencilere, "Sizin her şeyinizden ben sorumluyum. Benim istediğim gibi olursanız siz kazanırsınız" şeklinde konuşmalar yapıyormuş. Onunla iyi geçinenin işi iş, geçinmeyenin hali harapmış. Okuldaki hoca ve asistanların bilgisi dahilinde cereyan eden bu olaylar, gizli ya da saklı değil gayet aleni yaşanmaktaymış. Hatta "Bu reislerin güçlerinin bir bölümü dekanlıktan geliyor" diyenler bile var. Üniversite sınavı denen o kâbustan ve onca harcanan emekten sonra... Gençlerimizin düştüğü bu durumun sorumlusu kim? Vurdulu kırdılı mafya filmleri mi? Aileler mi? Okul yönetimi mi? Kim dur diyecek bu mafya özentilerine? Eğer kimse demeyecekse... Vay Türkiye'min haline... NOT: Söz konusu olayları ihbar eden öğrencilerin isimleri ve okudukları üniversiteler, yazarın kendisinde saklıdır. Hani belki yetkili birileri ilgilenmek ister diye söylüyorum.
|