| |
|
|
Bravo Serdar!..
SERDAR Bilgili'ye rastladım geçen gün.. Yeni bir uğraş içinde.. Resim çekiyor.. "Bu onun hobisi zaten" der gibisiniz.. Biliyorum.. Ama konu yeni.. Ne resimleri çekiyor Serdar?.. Kırk yıl düşünseniz aklınıza gelmez.. Engelli resimleri.. "İşe benim başkanlığım zamanında kurulan Beşiktaş engelli takımı ile giriştim. Sonra baktım konu ne kadar derin.. Başladım elimde makine dolaşmaya.." Türkiye'de engellilerin sorunları hiçbir zaman esastan ele alınmadı.. Türkiye, engelli olmanın nerdeyse bir ayrıcalık haline geldiği uygar ülkelerin tozuna ulaşamadı. Ne yaptıysak, laf ola, torba dola.. Şu engelli arabaları için sözüm ona yumuşatılan kaldırımlara bakın.. 15 santimde 45 derece.. Hadi in çık bakalım.. Bir de ana caddeleri galeri yapan kaldırımların yumuşaklığı ile mukayese edin bunları, utanırsınız, utanmanız varsa.. Ben bir süre engelli yaşadım.. 20 günü dışarıdaydı, Amerika'da.. Bana Amerika Başkanı muamelesi yaptılar. Sadece başkanın kullandığı asansörle çıktım tribüne.. Benim arabam için trafik ters yönde açıldı, önde polis eskortu olarak. Bileti aylar önce bitmiş konserlere, müzikallere oyun gecesi en önde yer buldum. Arabamı da girişe en yakın yerde ayrılmış parka koyarak.. Gidenler bilir, Los Angeles Pasaport polisi işkencedir. Geçmedim.. Araba ile aldılar, öteye geçirip bir odaya oturttular, bir de kahve ısmarladılar.. Az sonra pasaportum ve valizlerim geldi, odaya.. Peki Türkiye'de.. Operaya gittim, dört kişi omuzladı tekerlekli sandalyemi.. Oy vermeye gittim, okula, en üst kattaydı sandık.. Gene dört kişi omuzladı da oy verebildim.. Ben, ünlü gazeteci Hıncal.. Normal vatandaşı düşünün.. Normalin de altında olanı hiç düşünmeyin ama.. Serdar işte bu dünyayı gündeme getirmek için kolları sıvamış.. Çektiği fotoğraflar bir sergi olacak.. Bir ses, bir nefes getirecek engelli dünyasına.. İnşallah!..
|