|
|
|
|
|
|
'Balıkların ölmesi en büyük tehlike'
Proje kapsamında Karadeniz'e kıyısı olan altı ülkeyi koordine edip beraber adım atmayı hedeflediklerini belirten UNDP ve GEF Başkanı Ivan Zavadsky, "Zaten bu altı ülke, 1996'da imzaladıkları Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması ve İyileştirilmesi Stratejik Eylem Planı'na imza attı. Ancak hükümetler, yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Ülkelerin tehlikeyi fark etmesi gerekiyor," diyor.
İŞBİRLİĞİ ŞART Karadeniz'de kirliliğe geçmişte denize yüksek oranda bırakılan azot ve fosfor kalıntılarının yol açtığını anlatan Zavadsky, devam ediyor: "Azot ve fosfor, genelde tarımda kullanılan gübrelerden, hayvansal atıklardan ve arıtılmamış kanalizasyon nedeniyle ortaya çıkıyor. Böylece Karadeniz ekosistemi için en büyük tehlikelerden biri olan zararlı deniz bitkileri aşırı şekilde çoğalıyor."
ÖNLEM ALINMIYOR Zavadsky'ye göre, Karadeniz'de öncelikle tarım şartları iyileştirilmeli. Bölgede, daha iyi su arıtma sistemleri ve kıyı bölgelerinde yönetimin iyileştirilmesi gibi çalışmaların bir arada yürütülmesi gerekiyor. Türkiye'nin bölgedeki en bilinçli ülke olduğunu savunan Zavadsky: "Karadeniz'in oksijensiz kalması ve balıkların ölmesi en büyük tehlike. Karadeniz, 1990'lı yılların başında çok kötü durumdaydı. Biraz iyileşme oldu, ancak hâlâ Karadeniz'i kurtarmış durumda değiliz. Bu iyileşme, Karadeniz'e sınırı olan ülkelerin çabalarından kaynaklanmadı. Sovyetler'deki ekonomik gücün çökmesiyle o çevredeki ekonomik faaliyetler durdu. Ancak bölgede er ya da geç yeniden üretim başlayacak. Asıl tehlike, bir süre sonra Karadeniz'de hiç balık kalmaması."
|
|
|
|
|
|
|
|
|