|
|
|
|
|
|
Denizli'nin en zenginlerinden
"Denizlili mutaassıp bir ailenin dört çocuğundan biri olarak dünyaya geldim. Çocukluğumuzda yoksul, sonra yavaş yavaş varlıklanmaya başlayan bir aile diyebilirim. Babam uzun yıllar soğuk ve sıcak demircilik ve oto tamirciliği yaptı. Sonra dekoratif demir, ferforje üretti. Üniversite çağına gelince ODTÜ inşaat mühendisliğini kazandım. Ankara'da ODTÜ'den kız arkadaşımla evlendim ve eğitimimize devam etmek üzere, İsviçre'ye gittik. Bu arada okuyabilmek için ikimiz de bulduğumuz her işte çalıştık. Ben İsviçre Hilton'da bulaşıkçılık yaptım, eşim bir pastanede kasiyer olarak çalıştı. O kadar zor günler geçirdik ki, bir gün eşimle oturup hesap yapmıştık. Baktık ki her gün bir ekmek alsak bile, ay sonuna kadar paramız yetmeyecek. O zaman un aldık ve bir ay boyunca musluk suyuyla unu karıştırıp pide yaparak sadece onu yedik. Tabii musluk suyu içtik.
1000 KİŞİ ÇALIŞTIRIYOR O zorluklar içinde Amerika ve Japonya'ya giderek işletme eğitimi almayı da başardık. Okul bitince memleketimiz Denizli'ye dönüp küçük bir odada ihracata başladık. Daha sonra üretim yapmaya karar verdik ve sekiz dikiş makinesi ile küçücük bir bant kurup iş hayatına dört elle sarıldık. O sekiz dikiş makineli ve 15 işçili Funika, şimdi büyük bir holding. Şu an fabrikamızda 1000 kişi çalışıyor. Ev giyim ve ev tekstil ürünleri yapıyoruz. Türkiye'de ev giyimi kategorisini ilk yaratan biziz."
|
|
|
|
|
|
|
|
|