|
 |
 |
 |
Kafkaslı fırtınası
Efsaneye dönüşen yarış atı Kafkaslı'nın sıradışı bir öyküsü var. İki yaşındayken sakatlanan ve damızlık olması için alınan Kafkaslı, hipodromun favori atlarından.
Kaderini yendi şampiyonluğu seçti
İki yaşında sakatlandığı için damızlık alınan Kafkaslı, jokeyi Selim Kaya ile hipodromlarda fırtına gibi esiyor. Sahibi Ramazan Kaya ile efsane olan yarış atı Kafkaslı, ortak bir başarı öyküsüne sahip.
At yarışı sevenlerin yakından tanıdığı Kaya ailesinin 350 atı var. Ancak içlerinden biri, Kafkaslı çok özel ve gerçekten çok güzel bir at. Doru renkte, safkan Arap. Dört yaşında. Bugüne dek katıldığı 44 yarışın 27'sini birincilikle tamamlarken diğerlerinde dereceye girdi. Kendinden öncekilerin rekorlarını alt üst eden rakipsiz şampiyon Kafkaslı hakkında sahibi Ramazan Kaya ile konuştuk.
- Ramazan Bey at sevginiz nereden geliyor?
- Küçüklüğümden beri çok severim atları. Dedem at yetiştiricisiydi. Dedemden babama, babamdan da bana intikal etti. Urfalıyım ben. At uğurdur bizde. Atı olan ev, uğurlu evdir.
YÜZÜNE BAKMA ÂŞIK OLURSUN
- Peki sizin evinizde kaç atınız var?
- Hipodromun tam karşısında evim ama bakmaya at bakmaya uygun değil Benim sadece 50 atım var. Onların da bir kısmı harada bir kısmı hipodromdaki ahırlarımızda.
- Bir atı satın alacağınız zaman neleri göz önünde bulundurursunuz?
- Dedem şöyle derdi; atı alırken ilk baktığında yüzünü görmeyeceksin mümkünse bakmayacaksın, yoksa ata aşık olursun. Ben de atın yüzünü görmemek için şapka takarım mesela. İlk önce ayaklarına bakarım. Ayakları çok düzgün ve sağlam olmalı. Ondan sonra sırasıyla atın fiziğini, boyunu bosunu, orjinini, nereden geldiği incelerim. At seçiminde başarılı olduğumu söyleyebilirim.
- Kafkaslı'nın da ayaklarına baktınız mı?
- Bakmaz olur muyum... Tabii ki baktım. O gün Karacabey harasında yapılan ihaleye 54 kişi katılmıştık. Sıra Kafkaslı'ya geldiğinde üç sayfalık sakatlık raporunu görünce bir sessizlik  oldu, kimse sesini çıkartmadı. Veterinerimin karşı çıkmasına rağmen ben yine de talip oldum.
- Peki ayakları sakat olan bir atı neden satın aldınız?
- Babası Caş, Kafkaslı kadar olmasa da şampiyon bir at. Evet, Kafkaslı'nın ayak kemiklerinde sakatlık vardı. Ancak her at, yarış atı olacak diye bir koşul yok. Bazıları da ana-baba olur. Ben de Kafkaslı'yı baba yaparım diye düşünmüştüm. Normalde bu yıl baba olabilirdi. Ama o babalığı reddetti.
- Daha önce sakat bir at satın almışlığınız var mıydı?
- Yoktu ama ben sakatlanan atlarıma da kıyamam. Çok sevdiğim bir atım vardı Küçüktunca. Yarış sırasında ayağı kırılmıştı. Veteriner olmaz dedi ama yaşattım ben. Genellikle uyuturlar.. Ama ben onu da ayağa kaldırdım.
- Kafkaslı'nın tedavisi ne kadar sürdü?
- Kafkaslı bize geldiğinde 2.5 yaşındaydı. Koşmak için de zamanı vardı. Bir yıl tedavisi sürdü. Fazla üzerine gitmedik. O zaman zarfında da bir yandan yavaş yavaş antrenmanlar yaptırıp koşup koşamayacağına baktık. Gayet iyiydi. Biz de yarışlara sokmaya karar verdik.
- İlk yarışında ne yaptı?
- Kafkaslı ilk üç yarışta üst üste birinci oldu. Kendini ispatladı. Şimdiye kadar da kupalı yarışların pek çoğunu aldı.
- Siz Kafkaslı'yı satın alırken ne ödemiştiniz, o size ne kazandırdı?
- Aslına bakarsanız aynı satışta bir at daha almıştım 160 bin YTL'ye. O at yarış kazanamadı. Kafkaslı için 51 bin YTL ödemiştim ve  neredeyse tüm yarışları kazandı. Şimdiye kadar kazandırdığı para 2.5 milyon YTL'den fazladır. Bir milyon YTL verseler satmam.
KUMDA KOŞMAYI SEVMİYOR
- Kafkaslı'yı normalinden fazla koşturduğunuz konusunda eleştiriliyorsunuz. Doğru mu bu?
- Doğru değil. Bir Arap atı için normalinden fazla koşmuyor.
- Nasıl bir attır, özellikleri nelerdir?
- Çok akıllı, dayanıklı ve iyi huyludur. Pek çok attan daha bilinçli. Yarışı nerede kazanacağını gayet iyi bilir. Yarışı geriden takip eder ama Son 100-200 metrede potaya girer. Kumda koşmayı sevmez, çimde iyi koşar. Yağmur olunca çimde de iyi koşamaz. Uzun aksiyonlu koşan bir at olduğu için her mesafeyi iyi koşar. Değirmenli dediğimiz stilde atar ayaklarını.
- Favori atınız Kafkaslı mı şimdi?
- Evet tabii, çok memnun etti bizi. Bir de kardeşi var Zigana, o da başarılıdır.
- Daha ne kadar koşar sizce?
- Altı yıl daha koşar.
- Kaç yıldır at yetiştiriciliği yapıyorsunuz ve neden yalnızca Arap atı yetiştiriyorsunuz?
- Ailemiz 36 yıldır bu işi yapıyor. Ama ben yetiştirdiğim atları satmam. İngiliz atı yetiştirmeyi de denemiş dedemiz ancak Urfa sıcak olduğu için atlar dayanamamış. Gerçi şimdi biz Eskişehir'deki haramızda İngiliz atı da yetiştirmeye başladık.
- At sahibine göre kişner ne demek? Atlar sahibine benzer mi?
- Sahibinin sesini duyunca tanır anlamına gelir. Ama her atın karakteri farklıdır. Çok duyarlı ve zekidirler. Bence insandan tek farkı konuşamamasıdır.
Şükran BÜYÜKTUNCA
|
|
|
|
|
|
 |
|
|
|
