|
|
|
|
|
Avukatlar ikinci sınıf
|
|
Eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman "Yargıyı yargıç-savcı iktidarından kurtarmazsak adaleti sağlayamayız" diyor. Sayman’a göre, avukatın yargıda savunmayı temsil etme işlevi yaptırılmıyor.
* Her fırsatta "Yargı bağımsız değil" diyorsunuz. Bir arpa boyu yol alınmadı mı? -Yargıda despotik bir siyasi çizgi var. Bundan kurtulamadığımız sürece zor gibi gözüküyor. Devletin bizzat kendisinin sağladığı bir kudret var. Savcı ve yargıç bu kudreti temsil ediyor. Eğer kişisel özgürlükleri ön planda tutmayan devletin "Kişisel Çıkarlarını" kollayan bir yargı sistemi varsa, ona adalet denmez. Savcı ve yargıç emniyet gücü değildir ki devleti milleti korumak gibi bir misyonları olsun.
* Ya avukatlar? -Avukatlar ikinci sınıf muamele görüyor. Tabii bazı güzel değişiklikler de oluyor. Artık avukat olmadan yargılama süreci başlayamıyor. Ama bu maddeyi daraltmayı tekrar gündeme aldılar. Herkese zorunlu avukat uygulamasını, avukatlara haksız kazanç sağlama ve davayı geciktiren bir madde olduğunu iddia ediyorlar. Üzüntüyle karşılıyorum.
*
"Avukatlar ikinci sınıf" derken neyi kastediyorsunuz? -Avukatın öncelikle yargılama faaliyetine etkin bir şekilde katılma imkânı sıfır. Bir defe avukat küçük bir masanın arkasına sıkıştırılmış vaziyette. Çabuk bitmesi beklenen davada masanın arkasında olan avukattır hep. Kıytırık bir iskemle verirler. Bazen sadece mübaşir muhatap olur avukatla. Avukatın yargıda savunmayı temsil etme gibi işlevi yaptırılmıyor maalesef.
SOSYAL HAYATLARI YOK * Yargıçların sahip olduğu iktidar gücünü de eleştiriyorsunuz. -Eleştiriyorum tabii. Yargıçların çoğunun sosyal hayatı yok. Çoğu ev-mahkeme arası mekik dokuyor. Hangi biri klasik müzik konserine gidiyor ya da bir sergi geziyor söyler misiniz? Sonra evinde kütüphanesi olmayan adam çıkıp kitap yakma konusunda tek başına karar veriyor. Yargıda olmak sadece hukuk bilgisine sahip olmak değildir ki. Tıptaki, genetik alanındaki gelişmeleri bile takip etmeleri gerekir. Edecekler ki ona göre karar verecekler. Genetik alanındaki gelişmeleri anlatan Türkçe kitap bulabilmek mümkün mü?
YA ŞİDDET, YA DA TANIDIK... -Yargı bağımsız değil, devletin gücünü savcı ve yargıç üzerinde hissediyor. Halk adalete güvenmiyor. Peki çözüm nedir? -Savunmayı güçlendirmek. Avukata hak ettiği pozisyonu verebilmek, rahatlığı sağlamak, savunmasına izin vermek, bunlar çok önemli. Öyle bir ortama gelindi ki kişi ya hakkını aramak için kendisi şiddete başvuruyor ya da tanıdık savcı hâkim var mı diye arayışa giriyor.
* Avukatlara dokunulmazlık verilmesini önermiştiniz. -Önerdim, hâlâ aynı düşüncedeyim. Bir avukat elini kolunu hareket ettirerek heyecanlı bir savunma yaptı diye önce uyarılabiliyor, ardından hakkında disiplin cezası alıyor. Neden? Yargıcı ve savcıyı etkileme suçundan. Etkileyeceğim tabii. Etkilemezsem davayı nasıl savunurum? Böyle davalar hali hazırda var.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|