|
|
|
Faiz dışı fazla hedefi yüzde 6.5
Hükümet yetkililerinin üzerinde çalışmaya devam ettiği 2007 bütçesindeki makro hedefler çerçevesinde, 2007 yılında faiz dışı fazla hedefi 5 yıldır olduğu gibi yüzde 6,5 olarak öngörüldü.
Bütçede, temel hedefin faiz dışı fazla olmaya devam edeceği, bütçe büyüklüğünden çok faiz dışı fazla hedefinin korunmasının önemli olduğu kaydediliyor. Seçim yılında da yüksek oranlı bir faiz dışı fazla uygulanmasının, kamu finansmanı dengesi ve enflasyonla mücadele açısından çok önemli olduğu ifade ediliyor.
2007 bütçesi üzerindeki çalışmalar bugün sabaha kadar devam etti. Çalışmalara Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Hazine, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Maliye Bakanlığı müsteşarları katıldı.
BU
YIL FAİZ DIŞI FAZLA YÜZDE 7 ÇIKABİLİR...
Hükümet yetkilileri, bu yılki faiz dışı fazla performansının çok iyi olduğunu belirtirken, faiz dışı fazlanın yıl sonunda, toplam bütçe ve KİT'ler dahil yüzde 7 olarak gerçekleşmesinin sürpriz olmayacağını vurguluyorlar.
Hükümet yetkililerine göre, dört yıllık ortalama faiz dışı fazlanın ise yüzde 6,5 olacağı tahmin ediliyor. 2007 bütçesi üzerindeki teknik detay ve genel değerlendirme çalışmasının bugün yapılacağı da ifade ediliyor.
Öte yandan, Yeni Gelir Vergisi Kanunu ile emeklilerden sonra çalışanların vergi iadesinin de kalkacağı ve bunun yerine özel indirim uygulamaya konulmasının beklendiği ifade ediliyor.
BABACAN'IN PARİS PROGRAMI...
Öte yandan, 13-14 Kasım'da Paris programı bulunan Ali Babacan'ın Paris'e gidip gitmeyeceği ise henüz kesinleşmedi. Fransa'daki gelişmeler nedeniyle, Babacan'ın Paris'e gitmeme ihtimali de bulunuyor.
Babacan, daha önce belirlenen programa göre, Paris'te Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası konferansına ve Fransa Uluslararası Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) toplantısına katılacaktı.
FRANSA'YA KARŞI TEPKİLER...
Bu arada, edinilen bilgiye göre, Babacan'ın Berlin'deki temasları sırasında, Alman yetkililer, Fransa'nın tutumunu ciddi bir biçimde eleştirerek, bunun Türkiye'nin, AB yolundaki istikrarını, dolayısıyla AB'nin de istikrarını bozabileceğine ilişkin kaygılarını ifade ettiler.
Fransa'ya karşı ekonomik yaptırımlara ilişkin olarak Hükümet düzeyinde henüz bir karar alınmadığı, bu konunun ilk Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme geleceği, fakat Türkiye'ye de zarar verme ihtimali oluşturabilecek bir harekete gidilmeyeceği vurgulanıyor.
TÜRKİYE'NİN TEPKİLERİNİN YARATTIĞI ETKİ...
Öte yandan, edinilen bilgiye göre, Türkiye'nin tepkilerinin artması nedeniyle, Fransa'daki Parlamentonun sözde Ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasa teklifini kabul etmesinin ardından, yasalaşma sürecinin Senatoya kadar uzun bir süre bekletilebileceği ya da tamamıyla reddedebileceği görüşü ağırlık kazanıyor.
Fransız Hükümetinin, sadece AB Hükümetleri ve basın kuruluşlarının eleştirisine maruz kalmadığı, ayrıca, bazı saygın sivil toplum kuruluşları ve düşünce kuruluşlarının da Fransa'nın düşünce özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik bu hareketine karşı eleştirilerde bulunmaya başladıkları da vurgulanıyor.
Fransız Hükümetinin, AB Komisyonu başta olmak üzere, AB ülkelerinden ve bu ülkelerdeki basın organlarında çıkan yazılardan oldukça etkilendiğini belirten yetkililer, Fransa'nın böylesine bir tepkiyi tahmin edemediğini de ifade ediyorlar. Yetkililer, Avrupa'da son iki günde, ''Fransa'nın yaptığı doğru değil'' kanaatinin ortaya çıktığına da işaret ediyorlar.
(AA)
|