|
|
Sinemalarda reklam ve ruh sağlığı yasası
Geçen gün 'Şeytan Marka Giyer' adlı filme gittik. Filmden önce reklamları izledik. Film başlarken saatime baktım: Tam 20 dakika reklam izlemişiz. Ama hiç kızmadık! Eskiden sinemadaki reklamlar güzel, etkileyici, meraklandırıcı değildi. Gazetelerdeki seri ilanlara benziyordu. Bu yüzden birçok kişi reklamlar başlayınca dışarıya çıkar, film başlarken de alelacele içeriye koşardı. Ancak şimdiki reklamlar harika. Evet bunların bir kısmını TV'de gördüm ama yine de pırıl pırıl büyük ekranda perdede) izlemek başka oluyor. İyi reklam; insanda bir ürünü ya da hizmeti satın alma ya da en azından deneme arzusu uyandıran reklamdır. Buna ek olarak, basın reklamları, kişinin nereye, nasıl başvuracağını da belirtir. Dün gazetede şöyle bir reklam (ya da çağrı) gördüm: Rodin'in ünlü 'Düşünen Adam' heykelinin üstünde bir düşünce balonu. Balonda, 'Ülkemizde ruh sağlığı yasası var mı?' yazıyor. Altında şunları okuyoruz: "Fransa'da var... Zambia'da var... Afganistan'da var... Özbekistan'da var... Kanada'da var... Türkiye'de yok!" Ve devam ediyor: "Ruh Sağlığı Yasası... Herkes için... Hemen şimdi!" Sonra da, Türkiye Psikiyatri Derneği'nden Manisa Şizofreniyle Yaşam Derneği'ne, reklamı (çağrıyı) veren Ruh Sağlığı Platformu'na dahil olan kuruluşların adlarını okuyoruz. Güzel... Demek ki Türkiye'nin de bir ruh sağlığı yasasına ihtiyacı varmış. Bunu anladım da... Peki ruh sağlığı yasası nedir Allah aşkına? Reklamda bununla ilgili en küçük bir veri bulunmuyor. İrtibat kurmak, bilgi almak için bir telefon filan da yok... Ama reklamı verenler, bu tasarımı yapan grafiker arkadaşa teşekkürü ihmal etmemişler!
|