Ulusoy'u ekonomik kriz devirecek
Spor, her dalıyla artık bir endüstri. Taraftarlar müşteri, stadyumlarsalonlar gelir unsuru, kombine, taraftar kart, logo, tekstil ve diğer ürünler ise pazarlama araçları. Kulüp başkanları hem lideri oldukları yapıların sportif başarısı hem de ekonomik verimliliğini artırma konularında uzman olmak zorunda. Geliri artırmanın tek yolu istikrarlı bir başarı grafiği. Sportif başarı ile ekonomik büyüme birbirinden ayrı düşünülemez. Ancak bunu ne kulüplerimiz başarabiliyor ne de federasyonumuz. Ülkemizde bir türlü iki ayrı dalı bir potada eritemiyoruz.
BU FEDERASYON EKONOMİK BÜYÜMEYİ SAĞLAYAMAZ 22 Eylül tarihli SABAH gazetesi spor sayfasında federasyonun İddaa gelirlerini artıracak hamleleri yapamaması durumunda kulüplerin greve gideceğine yönelik bir haber yayınladık. Bursaspor Başkanı Levent Kızıl dün Hürriyet'e verdiği röportajda, Sivas Başkanı Mecnun Odyakmaz ise Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada boykotu resmen dile getirdiler. Ancak taleplerinin şu an için karşılanabilirliği yok. İlk neden; İddaa hasılatı üzerindeki ağır vergi yükü. Geçen yıl kulüplere ödenen para 100 milyon dolar civarında. Vergi ise bunun iki katı. İkincisi; Türkiye'de 1 milyar dolar civarında bir para vergisiz, kaçak olarak yasa dışı bahisle yurt dışına gidiyor. Kulüplerimiz yasa dışı bahis oynatan internet sitelerinin reklamlarını aylarca, yıllarca statlarından yapmadı mı? Hem "İddaa gelirlerimiz artsın" diyeceksiniz hem de yasa dışı bahis sitelerinin reklamlarını üç otuz paraya stadyumlarınıza yerleştireceksiniz. Ta ki, yasal olarak engellenene kadar.. Sorunun çözülemeyecek durumda olmasının üçüncü sebebi ise Haluk Ulusoy'un futbolu hâlâ "Vatan-Millet Sakarya" edebiyatıyla yönetebileceğini sanması. Ulusoy'un kulüplerin gelirlerini artıramayacağını önceki yazılarımda vurguladım. Tekrarlıyorum: Ulusoy ekonomik büyümeyi sağ-la-ya-maz. Çünkü koskoca bir ekonomi sadece sportif başarıyla yürütülemez. Kulüpler Birliği bugün gelirlerini artıracak, vergilerini indirecek bir formül için Spor Bakanı Mehmet Ali Şahin'in kapısını çalacak. Peki Sayın Şahin, "Federasyon Genel Kurulu öncesi Ulusoy'u istemediğimi defalarca söyledim. Ama siz Kulüpler Birliği olarak iki ayrı toplantıda Haluk Ulusoy isminde birleşmediniz mi? Sorununuzu Ulusoy çözsün kardeşim" derse başkanların yanıtı ne olur, merak ediyorum.
FUTBOL FEDERASYONU ARTIK DEMOKRASİYLE GİDER Endüstriyi kavrayan bir federasyon başkanı, ilk icraaat olarak kulüp gelirlerinin artırılmasına uğraşırdı. Paranın güvenli ortamı sevdiğini bilse, önce tüm kurumlarında şeffaflığı sağlardı. Ama federasyonumuz kendi sponsorlarını bile kaybediyor. "Düğmeye basıldı... Kasım'da Ulusoy gider... Ocakta kendi bırakır" gibi komplo teorilerine gerek yok. Kulüpler artık bu federasyon ile büyüyemeyeceklerini, varolan gelirlerle "Dükkanı çeviremeyeceklerini" biliyor. Bu düşünceyi bağıra bağıra söylüyor. Yüzde 20 oyu olan iktidar partisinin oylarının 2001 ekonomik krizinden sonra yüzde 1'lere düştüğü bir ülkede yaşıyoruz. Kulüp başkanlarının çoğunun işadamı olduğu bir ligimiz var. Yine seçim yaklaşıyor. Ama bu kez siyasi müdahaleyle değil, ekonomik krizin kapılarını çaldığı kulüplerin demokratik yöntemleriyle. Para yoksa destek de yok. Kulüpler demokratik teamülleri gösterir de, imza toplanmaya başlarsa siyasetin de bu girişime destek olacağını söylemek için kahin olmak gerekmez. Ulusoy bunları düşünsün. Moldova maçındaki 3 puan sonrasında yapacağı Vatan-Millet-Sakarya edebiyatı paranın yerini tutmaz.
|