| |
|
|
Misilleme
Fransız parlamentosu "12 Ekim Perşembe günü" Ermeni soykırım tasarısını görüşmeye başlayacak. Tasarı yasalaşınca, Paris'te otel lobisindeki sohbette "Ermeni soykırımı olmadı" diyen bir Türk olursa... "Paris hapishanesinde" soluğu alacak.
Türkiye "bunu önlemeye çalıştı." "Nerede kaldı fikir özgürlüğü" diye Fransa'ya sorular sordu. Ama "nafile." Fransa "Nuh dedi, peygamber demedi." Ve Fransız parlamentosu "konuyu" gündemine aldı.
Bizim parlamentomuzda da "3 ayrı kanun teklifi" var. Birini Afyon milletvekili Reyhan Balandı verdi. Diğerini yine Afyon milletvekili Mahmut Koçak. Üçüncüsünü Erzurum milletvekili İbrahim Özdoğan. Bu 3 kanun teklifinin ortak noktası: - Fransa, Cezayir'de soykırım yapmıştır... Eğer biri çıkar da "yapmadı" derse bu suçtur... Hapse girer.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan bu 3 kanun teklifini "komisyonun gündemine almadı." "Bekletti." "Gerekçeleri" de vardı: 1. Tarihi derinliği olan Türk-Fransız ilişkileri zedelenmesin. 2. Ben Türk-Fransız ilişkilerine ve ortak kültürün gelişmesine katkıda bulunacak Galatasaray Üniversitesi'nin kurulmasının altında Milli Eğitim Bakanı olarak imzası bulunan bir insanım. 3. Parlamentoların görevi ilişkileri germek değil, iyileştirmektir.
Ama Fransa'nın "son tavrı" üzerine, Köksal Toptan dayanamadı. Ve dün "Adalet Komisyonu görevlilerine" talimat verdi: - Bugüne kadar hasıraltı ettiğim, gündeme alınmaması için gayret gösterdiğim 3 kanun teklifini hemen getirin. Teklifler getirildi. Toptan yine talimat verdi: - Bu 3 teklif de TBMM Adalet Komisyonu'nun 11 Ekim Çarşamba günü yapacağı toplantının gündemine alınsın. Alındı.
Dün Köksal Toptan'la konuştuk: "Buna mecburum" dedi: Fransa ne yapmak istiyor?.. İzledikleri yol hem Türk-Fransız ilişkilerini zedeliyor ve hem de Türkiye-Ermenistan ilişkilerine hiçbir olumlu katkıda bulunmuyor... Fransa parlamentosu böyle yapıyorsa... Biz de karşılığını vermeye mecburuz... Onurumuz için... Gururumuz için... Türkiye için.
|