|
 |
|
  Laikliğin özüne karşı kadro Türkiye'ye geldi
CHP lideri Baykal, AKP'yi eleştirerek, "İlk kez bu kadar açık bu kadar resmi cumhuriyete ve cumhuriyetin laiklik özüne karşı bir kadro Türkiye'ye gelmiştir" dedi. Grup konuşmasında Baykal, Türkiye'yi Talabani'nin yönettiğini de savundu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Sezer ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'ın laiklik ve irtica ile ilgili değerlendirmelerinin görmezden gelinemeyeceğini belirtirken, "Bu bir darbe arayışı, demokrasiyi askıya alma girişimi, Türkiye'de anlamsız kişisel ya da grup hesaplarına dayalı, çıkar anlayışından güç alan bir mücadele anlayışı değildir. Tamamen Türkiye'nin yararına, geleceğine yönelik duyarlılığın uzantısı olarak bir değerlendirme yapılmıştır" dedi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın laiklik ve irtica ile ilgili değerlendirmelerine destek veren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu değerlendirmelerin görmezden gelinemeyeceğini belirtirken, "Bu bir darbe arayışı, demokrasiyi askıya alma girişimi, Türkiye'de anlamsız kişisel ya da grup hesaplarına dayalı, çıkar anlayışından güç alan bir mücadele anlayışı değildir. Tamamen Türkiye'nin yararına, geleceğine yönelik duyarlılığın uzantısı olarak bir değerlendirme yapılmıştır" dedi.
Deniz
Baykal, partisinin grup toplantısında, Cumhurbaşkanı Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt ve kuvvet komutanlarının laiklik ve irtica konusundaki açıklamalarını değerlendirdi. Bu uyarıları geçiştirmek, bu uyarıları şu ya da bu hesaba bağlamak kadar büyük bir yanlış olamayacağını belirten Baykal, özetle şu değerlendimede bulundu:
"Cumhurbaşkanı, kuvvet komutanları, genelkurmay başkanı niçin böyle konuştu? Onları böyle konuşmaya iten nedir? Bunu iyi niyetle düşünmek, irdelemek, anlamaya çalışmak ve gereğini yapmak gerekir. Bu olağan bir tablo değildir. Bir insiyatifin alındığı, ülkenin yakın geleceğine yönelik bir takım tehlike ve tehditler karşısında, birilerinin hiç bir kişisel hesap beklemeden ya da rejime el koyma hesabı içinde olmadan objektif, uyarı niteliğinde bir çabayı gösteriyor olması görmezlikten gelinecek bir şey değildir. Bu bir darbe arayışı, demokrasiyi askıya alma girişimi, Türkiye'de anlamsız kişisel ya da grup hesaplarına dayalı, çıkar anlayışından güç alan bir mücadele anlayışı değildir. Tamamen Türkiye'nin yararına, geleceğine yönelik duyarlılığın uzantısı olarak bir değerlendirme yapılmıştır. Yapılmış olan bu görev karşısında kafayı kuma sokmak çok yanlış olacaktır."
Baykal, sorunun temelinde işbaşındaki iktidarın anayasanın temel ilkeleriyle, özüyle tam bir uyum içinde olmadığı gözleminin yapılmış olmasının yattığını kaydederken, bu uyarıların, işbaşındaki iktidarın irtica sorunu karşısındaki takındığı tavrın kaygı verici boyutta olmasından kaynaklandığını savundu. Cumhuriyet tarihinde ilk kez AKP hükümeti kadar laiklik anlayışı içine sindirmemiş, sürdürmeyi kabul etmemiş ve onu benimsememiş bir yönetim ortaya çıkmadığını ifade eden Baykal, "İlk kez bu kadar açık bu kadar resmi cumhuriyete ve cumhuriyetin laiklik özüne karşı bir kadro Türkiye'ye gelmiştir" dedi.
Baykal, bu tehlike karşısında iki yıldır herkesi, kadınıyla, genciyle tüm toplumu göreve çağırdığını anımsatırken, "Ve biz bu çağrıyı yaparken, genelkurmay başkanı kuvvet komutanları, cumhurbaşkanı konuşmamıştı" dedi.
İRTİCADAN NEMALANANLAR
Başbakan Erdoğan'ın "Türkiye'de irtica yoktur, bundan nemalananlar vardır" şeklindeki sözlerini anımsatan Baykal, "Doğrudur. Bundan nemalananlar bizzat irticanın kendisinden nemalananlardır" dedi.
Konuşmasında, Başbakan Erdoğan'ın türban sorunu ile ilgili açıklamalarını da anımsatan Baykal, "Siyasetinin temelini bunun üzerine kuranlar asıl Türkiye'de irticadan nemalananlardır" dedi.
TÜRKİYE'Yİ TALABANİ YÖNETİYOR
Deniz Baykal, terör konusunda uluslararası bir kurgunun yürürlüğe konduğunu, bunun Atlantik ötesi, Avrupa, Ortadoğu ve ülke içinde ayakları bulunduğunu kaydederken, böyle bir kollektif, uluslararası hareketlenmenin birden bire yapılan açıklamalarla ön plana çıktığını söyledi. Bunlar olurken, hükümetin Türkiye'nin bu temel konusuyla ilgili hiç bir açıklama yapmadığını, tam bir iktidar boşluğu yaşandığını dile getiren Baykal, bu ortamda Türkiye'nin en temel konuları hakkında Talabani'nin yönlendirici açıklamalar yaptığını söyledi. Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'yi Talabani yönetiyor, ne yapacağımıza o karar veriyor. Kendi adına mı, Türkiye hükümeti adına mı konuşuyor? Bizim yetkililerden cesaret alarak, yetki alarak mı konuşuyor? Bu kurgu içinde Irak Cumhurbaşkanı, Irak'ta her gün 50-70 kişi ölürken, Irak kan revan içindeyken Irak'ı bırakmış Türkiye ile ilgili konuşuyor. Bizimkiler susmuş o Türkiye'de at oynatıyor. Düşününebiliyormusunuz Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref Pakistan'da Usame bin Ladin ile görüştüğünü ve onun telkinleri doğrultusunda ABD ve dünyaya anlattığını. Ama bizde oluyor. Hükümet bu manzarayı yadırgatıcı saymıyor. Herkesin aklına bu uygulamalar acaba bizim adımıza mı yapılıyor sorusu geliyor. Kafamızda bu sorular varken başbakan iki gün önce sözde ateşkes çağrısı ile ilgili olarak 'durduk yerde operasyon yapılmaz' dedi. Ne demek durduk yerde? Yani konfederasyon bayrağını çizenler, İmralı'da Türkiye'nin egemenlik anlayışının değiştirilmesi gerektiğini söyleyenler bu taleplerinden vaz mı geçtiler? Bu talepler doğrultusunda eline silahı alıp Güneydoğu'da can alanlar, silahlarını bu amaçlar için kullanmaktan vaz mı geçtiler? Eğer sen bir devletsen, eğer burası bir hukuk devletiyse, hiç kuşku yok ki senin dışında eline silah alıp ona buna tehdit savuranlar karşısında sen operasyon yapmak zorundasın. Eğer sen bu iddiandan vazgeçmişsen sen zaten Allahlıksın."
Baykal, bir süreden beri Türkiye'ye yönelik olarak bazı zamanlar birilerinin gelip Türkiye'ye "sen silahı bırak, af çıkar bu iş hallolur" dediklerini anlatırken, geçen yıllarda çıkarılan Eve Dönüş Yasası'nı anımsattı. Bunun şimdi bir kez daha pişirilip Türkiye'nin önüne getirilmek istendiğini anlatan Baykal, "Bu mönüyü daha önce önümüze koydular yemek zorunda bıraktılar. Yedik ve acı tadını hala unutmadık" dedi. Şimdi o mantığın daha kapsamlı olarak öTürkiye'nin önüne konulduğunu kaydeden Baykal, "Bir süre önce getirilen yeni TMY'de terör örgütünün yöneticilerine etkin pişmanlık getiren 6. Madde niçin konulmuştu. O madde oraya niye girmiş, nasıl girmiş, kim sokmuş şimdi anlıyor musunuz? Bu uluslararası kurgunun içine öyle anlaşılıyor ki Türkiye'deki iktidar mensupların almışlardır ama dünkü açıklamalardan memnuniyetle anlıyorum ki TSK'yı alamamışlardır" diye konuştu.
YAZIKLAR OLSUN SİZE YAZIKLAR OLSUN
Orgeneral Büyükanıt'ın TSK'ya yönelik olumsuz değerlendirmeler karşısında kendisini savunmak zorunda bırakılmış olmasına da dikkat çeken Baykal, "TSK'nın demokratik rejim içindeki konumu tartışma konusu yapılıyorsa, böyle bir gelişme karşısında konuşması gereken kimdir? Önce Milli Savunma Bakanı'nın konuşması gerekir. Silahlı Kuvvetler'in Türkiye'deki konumu ile ilgili olarak yapılan değerlendirmelere cevap ver. Değerlendirmeler yanlışsa 'yanlış', doğruysa 'doğru' de. Niye kaçıyorsun, niye saklanıyorsun? Sanki bizim hükümetin görüşlerini onlar söylüyor gibi sitre gerisinde susuyor. Başbakan, dışişleri bakanı, Milli Savunma Bakanı susuyor genelkurmay başkanı çıkıyor konuşuyor. Yazıklar olsun size yazıklar olsun" şeklinde konuştu.
Baykal, grup konuşması sonrasında gazetecilerin Başbakan Erdoğan'ın ABD gezisine ilişkin sorularına ise, "Bir başbakan henüz yurt dışındayken gezisi hakkında yorum yapmak şık olmaz. Böyle bir değerlendirme kamuoyu tarafından sanki gezinin başarısızlığından memnun olmuşum gibi algılanır. Bu geziyi sonra ele alacağım" dedi.
Baykal, geziyle ilgili olarak, "Roma'da bulunan NATO Akademisi'nde bir ABD'li albayın kullandığı haritanın da Bush ile görüşmede gündeme getirilmesini beklerdim" değerlendirmesini yapmakla yetindi.
(ANKA)
|
