Modada on emir, bak bak geril!
Şu moda haberlerinin hastasıyım. Editörlerinde bir heyecan, bir müjdeleme hali ki sormayın gitsin! Sanırsın memur zamlarına yüzde yirmi zam yapılmış, AB bizi birdenbire bağrına basmış ya da Şebnem Schaeffer sonsuza dek susma kararı almış... Tek nefeste haberi okuyacak, çarşıya koşacak, moda editörünün lafından bir adım çıkmayacaksın. Misal bizim gazetenin cuma ekinde sıralamışlar sezonun '10 Emri'ni (Uymayan çarpılır mı acaba?).
* Madde 1: Retro elbiseleri kaldırma zamanı gelmiş. Çünkü artık ekose etek, elbise ve pardösü zamanıymış. Daha birinci maddeden başlıyorsunuz gerilmeye. Yahu benim retro elbisem yoktu ki, dolaba kaldırayım! Şimdi gidip bir retro elbise alıp dolaba mı kaldırsam acaba? Ayy şu ekoseye de bir kılım ki. Ne o öyle yeni yetme okul kızları gibi...
* Madde 2: Gece gündüz leoparı unutmayacakmışız. Leopar sevmeyenler, eşarp ve babet ayakkabı da kullanabilirlermiş. Amanıııın! Desenize Banu Alkan'ın bikinilerine döneceğiz...
LEOPAR ÜSTÜ İNSAN! * Madde 3: Geçen kış moda olan püsküllü pançolar out'muş. Benden cevap; Aaa geçen yıl püsküllü panço mu modaydı? Hay aksi, kaçırdık desenize! Diğer maddeler de kabaca şöyle: Kovboy tarzı binici çizmeler yerine, bilekte biten botlar giyilecek. Bohem tarza veda edilecek, şıklıktan vazgeçilmeyecek. Ama isteyen kolejli kız gibi görünebilecek (sağ olsunlar). Geçen yıl aldığımız çingene gömleklerine, kamuflaj çantalara da 'öptüm bye!'. Bi de şey vardı, neydi neydi? Hah! Piton portföyleri bu yıl da kullanabilecekmişiz. Ben bu işe 'oleyyyy' derim arkadaş. Artıııı, bu sezon kat kat giyinilecek, dore ve lameden vazgeçilmeyecekmiş. Şimdi geçen sezon almayıp da dolaba kaldıramayacaklarına mı yanarsın, bu sezon altı leopar üstü insan şeklinde dolanacağına mı? Ertesi gün sabah sabah başka bir gazetenin ekini açıyorum. Oradaki editör neye takmış dersiniz. Parkaya, parkayaaaaa!!! Uyumayalım anında cevap verelim lütfen. Kadın parka diyor, başka bir şey demiyor vallahi. Kürklü, yakası geniş fark etmez zeytin yeşili olsun da, yiyecek aşı olmasın. Hani ayranı yok içmeye, parkayla gider gezmeye... Bir de sezonun in kılıklarını Hollywood ünlüleri üzerinden pazarlamaya çalışanlar var tabii. 'Madonna'nın giydiği deri ceketler çok moda' diye atıyorlar başlığı, flaş flaş flaş karalara boğuyorlar kadın milletini. Alsan bir türlü almasan aklın kalıyor...
GİDİŞAT İYİ DEĞİL Neymiş, Kate Moss mini şort giyiyormuş. Yahu o çuval giyse yakışır zaten, bize ne. Hele şu tayt tufanı yok mu? Benden size tavsiye, kapılmayın ablalar. Bu gidişat gidişat değil! Füzo gelecek diye geceleri uykum kaçıyor valla. Hani şu topuktan geçmeli taytlar... Çocukluğumun 'top 3' kabusu arasında füzo giymiş tombul teyzeler var, bilmem anlatabildim mi?
PARKA MI PARDÖSÜMÜ Siz kanmayın üzerinde beyaz gömleğiyle 'moda insanın kendine yakışanı giymesidir' laflarına. Tabii kendine yakışanı giymesidir ama en yakışan parkayı, en yakışan taytı, en yakışan ekose eteği demek istiyor onlar... Aklın yetse paran yetmez, paran yetse fiziğin el vermez... Elinde moda dergileri, gazetelerin ekleriyle şaşkın şaşkın bakakalırsın. Parka mı alsaaaan, pardösü müüü? Ekose etek iş yerinde karizmanı sarsar mı? Zeytin yeşili kullanışlı mı? düşün düşün modadır işin. Sırf moda diye Akmerkez senin, Kanyon benim gezersin. Yine de sezonun '10 Emri'ne uyamazsın. Bir iki emrine uyarsan, cennetin kapısını aralarsın...
|