|
|
|
|
|
Ya terk edecekler ya boğulacaklar
Deniz Kuvvetleri Komutanı, TSK'ya saldıranlar için "Bu zavallılara acıyoruz. Ya ülkeyi terk edecekler ya Anadolu denizinde boğulacaklar'' dedi.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, "kimi iç ve dış mihrakların Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmak için iş birliği halinde saldırılarını yoğunlaştırdıklarını" belirterek, sert çıktı. Karahanoğlu, Tuzla'daki Deniz Harp Okulu Komutanlığı'nda yeni öğretim yılı açılışında düzenlenen törende, öğrencilere "ilk dersi" verdi.
Görevimiz gözetmek Karahanoğlu, TSK'nın görevinin "Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumak'' olduğunu vurguladı, buradaki "kollamak'' kelimesinin "gözetmek'' anlamına geldiğini, "vazife'' nin de iç ve dış tehditlerin tamamını içerdiğini kaydetti. TSK'nın milletin kendisine kanunla verdiği bu görevi her koşulda yerine getirdiğini ve bundan sonra da tereddütsüz her koşulda yerine getireceğini belirten Karahanoğlu, şöyle konuştu: "Haince hedefleri önündeki esas engelin, gücünü Türk milletinden alan TSK olduğunu bilen kimi iç ve dış mihraklar ki onlar kendilerini bizim bildiğimiz gibi çok iyi biliyorlar, dün olduğu gibi bugün de Türkiye Cumhuriyeti devleti üzerindeki emellerine ulaşma gayretlerini sürdürürken TSK'yı yıpratmak için iş birliği halinde saldırılarını yoğunlaştırmışlardır. Sonlarını kendileri hazırlayan bu zavallılara biz sadece acıyoruz. Bu mihraklar, ya onlar ülkeyi terk edecekler ya da Anadolu denizinde boğulacaklardır.'' Oramiral Karahanoğlu, TSK'nın AB'ye bakışını da anlattı. "TSK'nın Avrupalılığı tartışılamaz'' diyen Karahanoğlu, AB'nin "Kemalist devriminin hedeflerinden olduğunu" kaydetti. Karahanoğlu, "ancak" diyerek şöyle devam etti:
İDEALİMİZ
AB AMA "Çağdaş Türkiye, en az AB üyesi ülkeler kadar ulusal çıkarlarına, anayasal vazgeçilmezlerine ve gelecek kuşakların güvenlik ve refahına karşı hassastır. Ayrıca geleceğini şekillendirmede Türkiye'nin kimsenin dayatma ve tavsiyesine de ihtiyacı yoktur. Bu süreçte bilinmesi gerekir ki TSK, AB idealleri ve AB uyum süreci uğruna, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin anayasayla belirlenmiş temel değerlerinden asla sarfı nazar edemez, edilmesine de aşındırılmasına da müsamaha gösteremez. Hele bu süreç içinde karşı karşıya kalınacak istek ve talepler ulusal onurumuzu, anayasal yapımızı, devletimizin kara, deniz ve hava ülkesindeki hayati güvenlik ve dış politika çıkarları ile Cumhuriyet'in kuruluş felsefesinin vazgeçilmezlerini ve ayrıca tarihsel gerçeklerimizi göz ardı ediyor ve ulusal birliğimizi sarsıyorsa, bu tavsiye ve taleplerin ne kadar ciddiye alınması gerektiğini yüce milletimizin takdirine sunuyorum. Bu meyanda ayrıca, AB, Türkiye ile uyum sürecini bazı ülkelerin ve grupların Türkiye'ye karşı besledikleri hasmane politikaların uygulama alanına dönüşmesine fırsat vermemelidir.''
|