  |
|
'Arz ve talep dengesi artık oturacaktır'
Konutta arz-talep dengesinin oturacağını söyleyen YEM Genel Müdürü Güven Cantürk, "Fiyatlar uçuktu, bence artık düşecek. Firmalar arasında doğal seleksiyon olacak" dedi.
Eylül ayıyla birlikte, herkes, mayısta yükselen faizler nedeniyle girdiği durgunluğu üzerinden atmaya çalışan konut sektöründe neler olacağını merak etmeye başladı. Sektöre, 2005 yılında peş peşe başlanan konut projelerinin orta direğe çok fazla ulaşamaması nedeniyle üst gelire yönelik projelerde oluşan arz fazlalığı damgasını vuruyor. Yapı Endüstri Merkezi (YEM) Genel Müdürü Güven Cantürk, arz ve talep dengesinin oturması gerektiğine dikkat çekerek, "Çok uçuk fiyatlar söz konusuydu; bence artık fiyatların düştüğünü göreceğiz" diye konuşuyor. Güven Cantürk, yapı sektörüyle ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı:
* Herkesin beklediği eylül ayı geldi. Sizce inşaat sektöründe beklenen canlanma da gelecek mi? Taşlar henüz yerine oturmadı. Dalgalanmadan önce sektörde çok uçuk fiyatlar konuşuluyordu; bence arz ve talebin dengelenmesi için fiyatlarda düşüş yaşanacaktır. Ayrıca, firmalar arasında doğal seleksiyon olacaktır; yani düşen talebin canlanması için doğru tepkileri verenler ayakta kalacaktır.
* Yapı sektöründe 2006 yılı nasıl geçti ve geçecek? Yapı sektörü inşaatı hep geriden takip eder. O yüzden inşaattaki durgunluk bizi birebir etkilemedi. Bu yılki büyümede çimento, demir-çelik, boya, yalıtım gibi birincil malzemeler daha çok öne çıktı. Burada, yalıtım sektörüne özellikle dikkat etmek gerek, çünkü her yıl 3 milyar dolar yalıtımsızlık yüzünden çöpe atılıyor. Yalıtımın yüzde 25'i eski, yüzde 75'i yeni konutlarda yapılıyor. Eski konutların payı giderek büyüyor.
* İnşaatçılar masrafları kısmak isteyince talep edilen yapı malzemelerinde bir değişiklik oldu mu? Yapı sektöründe zaten Avrupa standartlarında üretim yapılıyor. Buna mecburlar. Çünkü Avrupalı firmalarla rekabet edecekler. Bu nedenle, malzeme kalitesinde düşüş söz konusu değil. Artık 'ucuz malzeme' diye bir şey yok. Yüzde 8 büyüme
* 2006 yılının ilk dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz? 2005'te inşaat sektörü rekor oranda büyüme yaşadı; toplamda yüzde 21.5 oranında büyüdü. Cari fiyatlarla sektörün değeri 21 milyar 312 milyon YTL oldu. Bu ivme, 2006 yılının ilk çeyreğinde de devam etti ve sektör yüzde 25.9'luk bir büyüme yakaladı. Ekonomi düzgün seyrine büyüme oranlarıyla devam ederse, toplam üretici fiyatları endeksinin en fazla yüzde 8'ler civarında seyrederse inşaat sektörü de devamlı olarak büyüme eğilimine girecektir. 2005'te yaşanan ve 2006'da muhtemelen yaşanacak rekor büyümenin de kümülatife katkısı olacağı düşünüldüğünde 2010'da 2006 yılına göre kümülatif olarak yüzde 8 gibi bir oranda büyüme yaşanacak.
* Diğer ülkelerle kıyaslanınca tablo nasıl? Dünyada gelişme hızı tahminleri her yıl yüzde 4.5'lerde. Buna göre Türkiye'de inşaat sektörünün 2005 ve 2006'nın ilk döneminde yaşadığı büyüme, sektörde kriz sonrası büyük bir patlamanın göstergesi olabilir. Yalnız, inşaat sektörünün milli hasıla içindeki payının düşmesi düşündürücü. Buna dikkat etmek gerek.
* Türkiye'de hep 'konut ihtiyacı bitmez' denir. Siz ne dersiniz? Türkiye'de kentleşme hızı yüksek olduğundan konut gereksinimi de yüksek. Yine 2005'e baktığımızda yapı ruhsatı verilen konut sayısının yüzde 42.2 arttığını, 92 bin 848 adet konut üretildiğini görüyoruz. Konut yatırımlarının ülke yatırımları içerisindeki payı genelde yüzde 15-30 arasında. Gayri safi yurt içi hasıla içinde konut yatırımlarının payı da 2005'te yüzde 6 civarındaydı; bu da bir önceki yılki yüzde 3.9'a göre daha yüksek. İnşaat yatırımları içerisinde konut yatırımlarının payı 2004'te yüzde 52.5 iken 2005'te önemli oranda büyüdü ve yüzde 62'ye ulaştı.
MELTEM ERSOY
|