Orangutanlar ve çay poşetleri
Amerikan okuyucusu, orangutanların özgürleşmesi ya da kâğıt poşetlerdeki çayın kalitesinin artırılması gibi haberlere, politika ve ekonomiden daha fazla ilgi gösterir. Son bir yıldır da Hıristiyanlarla Müslümanlar arasındaki gerilim ilgi çekmeye başladı
Her sabah, eski alışkanlıklardan biri olarak, New York Times'ın, Herald Tribune gazetesinin ve the Times'ın internet sitelerinden gazetelerin başlıklarına göz atarım. Haber bulmak dışında, acaba Amerika ve İngiltere neleri konuşuyor, insanlar nelerden bahsediyor bilmek iyi olur. Hem dünyayı anlamak hem de arkadaş sohbetlerinde ukalalık etmek açısından! Genellikle en çok okunan haberlere bakmayı tercih ederim. Bu haftanın, herkesi ilgilendiren 'en popülerleri' şunlardı mesela: Endonezya'dan Bangkok'a kaçırılıp bir eğlence parkında sergilenen ve zorla kickboks yaptırılan (!) 50 orangutan, uzun çabalar sonucunda ülkelerine geri götürülüp, doğal ortamlarına salıverilmiş! Batırma çay poşetleri değişiyor, adam gibi çay içmek için demlemeye gerek kalmıyor! Ünlü bir çay firması, kâğıt poşetlerdeki çayın kalitesini yükseltmek için, artık piramit şeklinde naylon örgü poşetler imal etmiş ve içlerine de uzun çay yaprakları koymuş. Yani kâğıt çay poşetleri zamanla tarihe karışacak, içtiğimiz çayın tadı daha iyi, daha doğal olacak. Bu tür günlük hayata dair haberler herkesin ilgisini çekerken, politika ve ekonomi, özellikle Amerikan okuyucusu için ikinci planda kalır! Sağlık diyet, para biriktirme, skandallar hep popüler haber listelerinde göze çarpan konulardır.
DİNLER SAVAŞI Ancak bir yıla yakın zamandır, çok ilgi gören bir haber konusu daha var maalesef: Dinler savaşı! Nerede bir camide Hıristiyanlarla ilgili bir söz söyleniyor, nerede bir aşırı Hıristiyan grup Müslümanlara 'saldırgan' diyor, dünya internet kullanıcıları haberleri deli gibi tıklamaya başlıyor! Çünkü ne acı ama batırma çay kullananların hepsi, ayrıca kullanmayanların hepsi, bir dine mensup. Bu haberleri okurken bir taraf tutmak durumundalar! Örneğin bu hafta Herald Tribune'ün en çok tıklanan haberleri arasında ikinci sırada, aslında eskiden sadece yaşandığı mahalle veya en fazla eyaleti ilgilendirecek bir haber var: Florida'nın Nokomis bölgesinde, Laurel diye bir yerde, 50- 100 kişilik cemaate sahip ufak bir kilise var. İşgüzar din görevlisinin kararıyla, kilisenin önüne "Müslümanlar burada Hıristiyanlığa geçebilirler!" yazılı bir tabela konmuş! Bakkal camındaki "Bira mayası geldi!" yazısı gibi din değiştirme duyurusu olur mu?!
ATEŞE BENZİN DÖKÜLÜYOR Ancak eskiden olsa 'saçma, terbiyesiz', hatta 'gülünç' diye nitelendirilecek olay, şu anda Amerika'nın en çok konuşulan haberlerinden biri! Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Tampa Bölgesi Başkanı Ahmed Bedier, "Kilisenin görevlileri insanları kurtarma peşindeyse, daha az öfke yaratan yollar bulabilirler. Dini liderler ateşe benzin döküyor," açıklamasını yapmış. Tabelayı astıran papaz McCay ise bunu "İsmini hatırlamadığı, ama geçen hafta Hıristiyanları İslam'a çağıran Teksaslı bir adama karşı," yaptığını söylemiş! Dinlerarası diyalog için çalışan birçok sivil toplum örgütünün sözcüsü McCay'i kınamış. Ama papaza destek verenler de varmış. McCay, geçen hafta röportaj verirken, bir grup sürücü kilisenin önünden korna çalarak geçmiş örneğin! Yani bir bardak suda fırtına kopmuş tam anlamıyla! Ve bu su bardağı fırtınası, Amerika'nın en popüler ikinci haberi! Gerçi gariban McCay'in de pek suçu yok cahillikten başka. Yani, Papa böyle hareket ederse "Cemaat ne yapar?!" Ne yazık ki uçurum günden güne büyüyor ve hiç taraf olmayan insanlar da yavaştan taraf haline getiriliyor!
|