kapat
   
20 Eylül 2006 Çarşamba
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Şimdi de karşımızda "Siyasal Hıristiyanlık" var işte...

Gözünüzün önünde duran ama farkına varamadığınız gerçek, bir olayla karşınıza duvar gibi çıkıverir. Uğradığınız bir haksızlık dolayısıyla, hukuksuz devletin örgütlenmiş şiddetten başka bir şey olmadığını anlarsınız mesela... Veya yıllarca bir inanç gibi savunduğunuz düşüncenin, aslında eksik ve hatalı bir gözlemin ürünü olduğunu kavrarsınız.
Papa Benedict'in kültürler ve dinler arası uzlaşma çabalarını adeta dinamitleyen konuşması da, böyle bir duruma neden olmadı mı?
Bizim düşünce dünyamızda yüz yıldır tartışılan ve bugün laikdemokratik sistemin tehdidi biçiminde yorumlanan " Siyasal İslam "ın yanına, bir anda " Siyasal Hıristiyanlık " kavramı da gelip oturmadı mı?
Kendimize hedef aldığımız " Çağdaş uygarlık düzeyi "ne ulaşmış Hıristiyan toplumların, aydınlanmayı, Rönesans'ı, Reformasyon'u yaşadıklarını ve İslam toplumlarının henüz bu aşamaları geçirmedikleri için, demokrasiyi de zor benimseyeceklerini hep tekrarlarız.
Hiç duymadınız mı " Fatih Hıristiyanlığı kabul etseydi her şey çok farklı olurdu " diyenleri.
Bütün bu tartışmaların ve görüşlerin kaynağı bizim aldığımız ve eksikli eğitimin zihinlerimizde oluşturduğu kendine özgü bir " Din " tanımıydı galiba. Buna göre " Din Allah' la kul arasındaki bir ilişki "ydi. Din dünyevi yaşamı etkilediği ve hele siyasete karıştığı zaman, bu laik rejimi yok eder ve ülkede " Gericilik " egemen olurdu.

KARMAŞIK
KAVRAMLAR
Yani öncelikle dinin bir " Sosyal olgu " olduğunu görmezden geldik.
Aynı şekilde başka dinleri de derinine incelemeye gerek görmediğimiz için, " Siyasal Hıristiyanlık " diye bir olgunun hala var olabileceğini, düşünmedik. Ortaçağ'la, Haçlı Seferleri ile, Engizisyon'la, KatolikProtestan din savaşları ile, Fransız İhtilali ile, Hıristiyanlığın siyasetten soyutlandığını varsaydık.
Oysa şimdi biliyoruz ki sade Papa'nın davranışları ile değil, mesela ABD Başkanı Bush'un Evangelizm'i ile de dünyada bir " Siyasal Hıristiyanlık" da var.
Ayrıca Afrika'nın sömürge ülkelerine Avrupa, ordulardan önce Hıristiyan misyonerlerle gelmedi mi?
Ama " Siyasallaşmış din " de, bütün dinlerde topluma ve siyasal yaşama aynı biçimde yansımıyor.
Örneğin Hıristiyanlık, Roma İmparatorluğu'nun kurulu düzeninin üzerine oturmuş ve başta " Ezilmiş mazlumların " hakkını arayan, güce karşı reaksiyon olan " Azınlık dini " şeklinde ortaya çıkmıştır. Oysa İslamiyet devlet kuran, inanç sistemini " Devlet düzeni " olarak getiren bir dindir. Bu nedenle bazı teologlar, Hıristiyanların nasıl çoğunluk olarak, Müslümanların da nasıl azınlık olarak davranacaklarını tam kestiremediklerini yorumlar.
Bir mesele de " Ruhban Sınıfı "na ilişkindir.

RUHBAN
SINIFI
Katolikler, Papa'nın Hz. İsa'nın havarilerinin devamı olduğuna inanır. Bu inanca göre Papa bazı istisnalar dışında hata yapmaz. 1870'teki Vatikan Konseyi de, Papa'nın Kilise'nin başı olarak söz ve davranışlarında " Hatasız " olduğunu doktrinleştirmiştir.
Bunun gibi Katolikler dünyevi günahlarını rahiplere itiraf ettikleri zaman, affedilebileceklerine de inanır.
Bizim inancımıza göre ise İslam'da ruhban yoktur. Kimse kul ile Allah'ın arasına giremez. Kimse kimsenin günahlarını affedemez.
Oysa biliyoruz ki Şii İslam'da da " İmam "lar var. Ayrıca Sünni İslam'da da, din adına kulların davranışlarına yön veren, fetvalar yayınlayan Şeyhül İslam'lar, Hocaefendi'ler, İslam uleması hep var olmuştur. Ayrıca bugün devlet rejimi açısından dini yönetmesi öngörülen Diyanet İşleri'nin kadrosu da, bir nevi ruhban sınıfı değil midir?
Bir teolog olmadığımız için bu gözlemlerimizde hatalar olabilir.
Ancak söylemek istediğimiz ortada. Hepimiz eksik bilgilerle ve tek yanlı, önyargılı düşüncelerle, kendi inançlarımızı da, başka inançları da yargılayıp, değerlendiriyoruz. Bu şekilde " Bütün "ü görmeye çalışmak yerine her olayda karşımız çıkan gerçekle, parça parça anlamaya çalışıyoruz dünyayı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Batı'ya pamuk ipliği ile mi bağlıyız?   / 19-09-2006
 Papa Roma'da Hoşgörü komada   / 18-09-2006
 Kimlere ve nelere kızacağımızın listesi   / 17-09-2006
 Sana dün bir başka açıdan baktım dünya!..   / 16-09-2006
 Yeni zamanlar eski zamanlara pek benzemiyor...   / 15-09-2006
 Orada bir Bodrum var uzakta ve unutulan...   / 14-09-2006
 Türkiye başarılı olunca sevinmek ayıp mıdır?   / 13-09-2006
 Bu kadar kötümserliğe karşın bu büyüme nedir?   / 12-09-2006
 Kaynaşmış kitlenin içinde kaynayan kazanlar...   / 11-09-2006
 Yeni kuşaklar işbaşına gelince herşey değişicek mi?   / 10-09-2006
YILMAZ ÖZDİL
Macar salamı yüzyılın yalanı
Bu bir futbol...
ERGUN BABAHAN
Böyle bir komşu istiyor muyuz?
Çocukları 13 yaşındayken...
MEHMET BARLAS
Şimdi de karşımızda "Siyasal Hıristiyanlık" var...
BALÇİÇEK PAMİR
Mazeretim var andropozdayım
Karısını evdeki Bulgar...
UMUR TALU
Orası Ankara imiş!
1. Papa henüz Bavyeralı Kardinal...
FATİH ALTAYLI
Hani KKTC kazanmıştı
Yine kızacaksınız, "Ben...
ERDAL ŞAFAK
En hassas tasarı
AB Komisyonu, Ankara'nın...
Kral'a sadık ordu Başbakan'ı devirdi
Ülkenin en zengin işadamı olan Tayland Başbakanı, hakkındaki...
Seçmenin 'yalancı Başbakan' isyanı
Macar liderin istifasını isteyen 10 bin kişi, Budapeşte sokaklarını...
Suçlu futbolcular
Suçlu futbolcular
Fenerbahçe yönetimi Sivas karşısındaki kötü futbolu ve beraberliği...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu