|
|
AB ile kriz kapıda
Lübnan'a asker gönderme, terör, Formula krizi derken geçtiğimiz dönemin bir numaralı gündem maddesi olan ülkenin medeniyet projesi Avrupa Birliği meselesini unuttuk. Ama AB unutmadı. Avrupa Parlamentosu alt komisyonunda Türkiye hakkında gündeme getirilen parlak fikirler hala akıllarda. AB de hiç hayırlı bir hazırlık içinde değil. Bu da Dışişleri'ni kara kara düşündürüyor. Sadece Türk liman ve havaalanlarının Rumlara açılması değil, diğer bazı gözden kaçan sorunlar da bu sonbaharda ipleri iyice gerebilir. Şimdi önümüzde, 24 Ekim'de açıklanacak İlerleme Raporu var. Bu kadar da değil. AB, Türkiye'nin limanları açıp açmadığına yönelik tespit raporu hazırlayacak ve Hazmetme Kapasitesi ile ilgili bir açıklama daha yapacak. İlerleme raporunda Türkiye'nin reformları gerçekleştirmediğine ilişkin eleştirilerine psikolojik olarak hazırız. Ama diğer iki raporda nelerin çıkacağı endişe ile bekleniyor. Yani, AB'nin değil ama Türkiye'nin hazmetme sorunu ortaya çıkabilir. Ayrıca, halen, tarama sürecinde 35 başlığın üçte ikisi bitse de asıl sorun, her şey tıkırında diye sanılan müzakerelerde yaşanıyor. İlk ve tek somut adım olan Bilim Araştırma başlığının müzakereleri tamamlanmasının ardından sistem neredeyse kilitlendi. Sorun, Türkiye için hemen hemen her başlığın açılış ve kapanışına eklenen teknik kriterlerden kaynaklanıyor. Adaletten içişlerine, tarımdan gıdaya kadar birçok başlıkta konan açılış kriterlerinden bazılarını Türkiye'nin yerine getirmesinin 8-10 yıl alabileceği belirtiliyor. Türkiye'nin Kıbrıs'ta adım atılmadıkça Rumlara limanları açmayacağı da düşünülünce bu sonbaharın çok ama çok sıcak geçeceği kesin.
|