Dizel satışları moda ile patladı ama...
Otomotiv pazarında hızlı bir değişim yaşanıyor. Otomobil beğenisinde ve satın alma tercihinde Avrupalılaşan Türkiye'de, Avrupa'da olduğu gibi dizel satışları da artıyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin (ODD) rakamları bunu açıkça ortaya koyuyor. 2006 Ocak-Ağustos döneminde 120 bin 737 adet dizel otomobil satılmış. Dizellerin pazar payı yüzde 49 gibi rekor seviyeye ulaşırken dizel satışları bir önceki döneme göre yüzde 31 artmış. Bugün Türkiye'de dizel otomobil satışlarında adeta bir patlama yaşanıyor. Bu patlamayı iyi anlayabilmek için, 4-5 yıl öncesine bakmak lazım. Toplam binek otomobil satışları içinde dizel araçların payı 1999 yılında sadece yüzde 1.5'miş. Yani satılan her 100 otomobilden 1.5'i dizel olmuş. Bu tarihten itibaren dizeller sürekli yükselen bir grafik çizdi. 2000'de yüzde 2.4 olan dizel payı, 2001'de yüzde 2.8, 2002'de yüzde 11.9'a, 2003'te yüzde 19.4'e, 2004 yılında ise yüzde 21.2'e yükseldi. Geçen yıl yüzde 40 ile en yüksek seviyesine ulaştı. Dizel otolar, rekor üzerine rekor kırıyor. Dizel otoların satışlarının artmasında, motorinin fiyatının benzine göre düşük olması, dizel otoların düşük yakıt tüketimleri büyük rol oynuyor. Bunun yanı sıra ikinci elde prim yapması ve motor performansının yüksek olması da etkili. Ama bana göre asıl neden; dizelin moda olması. Sağdan soldan dizelin avantajlarını duyan tüketiciler, araştırmadan kendilerine uygun olup olmadıklarını bilmeden dizel satın alıyor. Dizelin dezavantajlarını da açıklamakta fayda var. Dizel otomobilin ilk alım maliyeti, son yıllarda fark kapanmasına rağmen benzinliden daha yüksek. Bu yüzden dizel otomobil yılda en az 40 bin km yol yapıldığı taktirde kendini amorti ediyor. Dizelin bakım maliyetleri de genel olarak benzinli araçlara göre daha yüksek (Bazı markalarda bakım maliyetleri aynı). Sadece moda olduğu için değil. Fayda-maliyet hesabını yaparak dizel alın.
|