|
|
|
İlk Osmanlı parası satışa çıkarılıyor
Dünyanın en değerli paraları arasında gösterilen Abdülmecit dönemine ait el yazması kaime, 29 Eylülde İngiltere'nin Başkenti Londra'da açık artırmayla satışa sunulacak.
Alınan bilgiye göre, 1666 yılından bu yana müzayede düzenleyen ve Avrupa'nın bu alandaki en seçkin şirketlerinden olan Spink'in 29 Eylülde ''Dünya Kağıt Paraları'' başlığıyla gerçekleştireceği açık artırmada, Osmanlı döneminden kalma 68 parça kağıt para da koleksiyonerlerin beğenisine sunulacak.
Bu paraların en önemlilerinden biri, 1840 yılında tedavüle çıkarılan 1000 kuruşluk el yazması kaime oluşturacak. Dünyada sadece iki tane olduğu bildirilen Osmanlı parası için Spink, tahmini olarak 55-75 bin pound (150-200 bin YTL) aralığında değer biçti.
Spink'e
ortağı Mehmet Tezçakın ile birlikte danışmanlık da yapan para koleksiyoneri Güçlü Kayral, yaptığı açıklamada, açık artırmaya çıkarılacak Osmanlı parasının ilk tedavüle konulan para olduğunu belirtti. Kayral, şunları kaydetti:
''Abdülmecit döneminde Tanzimat reformlarının finansmanına kaynak yaratmak amacıyla faizli kağıt para tedavül ettiriliyor. Londra'da satışa çıkarılacak bu kağıt paranın ilginç bir özelliği var, o da el yazması oluşu. O zamanki baskı teknikleri kullanılmadan hızlı bir şekilde ekonomiye değer, kazanç sağlasın maksadıyla el yazması, padişah mührü, nazım mührüyle birlikte sirküle ettiriliyor. El yazması kağıt üzerine yazılmış şeylerin bugüne kadar taşınmış örneklerini bulmak oldukça güç. Bu tertip paralardan günümüze bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kupürler ulaşmış durumda.''
Paranın, Türkiye'den satışa sunulduğunu ve sahibinin de Türk olduğunu ifade eden Kayral, yurt dışında satışa çıkarılmasının, içeride alıcısının bulunmamasından kaynaklandığını bildirdi.
''BANKALARA ÇAĞRI''
Bu kadar kıymetli bir değerin yurt dışında satışa çıkarılmasının çok üzücü olduğunu ifade eden Kayral, tarihi ve kültürel varlıklara sahip çıkılmasının önemine işaret etti. Kayral, bu tip değerlerin yurt dışında satın alınmasının, kültürel açıdan önemli sakıncalar taşıdığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yurt dışında bunu alanlar, müzeler ya da büyük koleksiyonerler, direkt bir eser, kaynak yaratma yoluna gidiyorlar. Bizim tarihimizi onlar yazıyorlar. Bu da büyük bir ayıp. Elimizde malzeme var, arşiv var, iş gücü var, ama bunları bir araya getirip yoğuracak bir kaynak yaratamıyoruz. Gönül ister ki Türkiye'de bu bilinç yerleşmiş olsun, kurumlar, kuruluşlar, sermayesi bol kişiler bu konuya el atsın ve bu değerler olması gereken yerde, yani kaynağında, ülkemizde değerlendirilsin.
Sermaye sahipleri, özellikle bankalar, parayı kullanan, parayı araç yapmış kurumlar, borsa kurumları, bu tip kıymetlerin manasını daha iyi anlayabilirler diye düşünüyorum. Bu kurumların koleksiyon oluşturma, bununla ilgili bir akıl geliştirme yönünde gidiyor olması, bizim tarihimiz açısından büyük bir kazanç olacaktır. Aynı zamanda bunların sergilenmesi, paylaşılması da ciddbir reklam unsuru. Bundan geri dönüş, katma değer sağlayacaklarından da eminim.''
Kayral, Osmanlı parasına en çok İsrailliler ve Amerikalıların ilgi gösterdiğini belirtti. Bunun Osmanlı parasının koleksiyonerler için taşıdığı büyük değerden kaynaklandığını bildiren Kayral, şöyle devam etti:
''Dünyada kıymeti en fazla iki ülkenin parası söz konusu. Birincisi Filistin. Çok kısa bir dönem ayakta kalmış ve çok kısa ve çok az sirkülasyonu olan paralar tedavül ettirmişler. İkinci olarak da Osmanlı İmparatorluğu madeni ve kağıt paraları. Bu, cidden dünyadaki bütün koleksiyonerlerin kıymet verdiği, değer verdiği malzemeler arasında yer alıyor.''
(AA)
|