|
![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/1_pix_beyaz.gif) |
![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/1_pix_beyaz.gif) |
![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/buhaberi_dinle.gif)
Baykal:Kamplaşmaya gidiliyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin AKP iktidarının faturası altında ezilmeye başladığını, bunun Türkiye'yi çatışmalara sürükleyecek bir durum olduğunu dile getirirken, "Türkiye çok ciddi bir kamplaşmaya gidiyor" uyarısında bulundu.
Deniz Baykal, NTV'de katıldığı bir programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TBMM'nin 19 Eylül'de açılmasının ardından hareketli bir dönem yaşanacağını, kendilerinin de bazı hazırlıkları olduğunu belirten Baykal, ilk olarak Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında gensoru vereceklerini bildirdi.
EMNİYET'TE
ZAFİYET GÖRÜYORUM
Baykal, İstanbul Fatih'te İsmailağa Camii'nde yaşanan cinayet ve ardından gerçekleşen linç ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Fatih'teki tabloyu çok dikkatle izlediklerini anlatan Baykal, bu konuda hükümetin tavrının ortaya çıkmasını beklediklerini, konuyu Meclis'e getirebileceklerini söyledi. Söz konusu olayla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklamanın yetkililer tarafından yapılmadığına işaret eden Baykal, şöyle dedi:
"Yeterli ve güven veren bir inceleme şu ana kadar yapılmamıştır. Emniyetin bu olayı ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde inceleyeceğine güvenmek doğru değil. Kafasını vurarak öldü diyen bir kadronun elinde bu olayın aydınlatılacağına inanmak mümkün mü? Bu olayda linç boyutunun aydınlatılması konusu var. Ayrı bir cumhuriyetmiş gibi devletin hukukun kurallarının işlemediği bir yaşam tarzı nasıl ortaya çıkıyor sorusunun yanıt bulunması gerekir. Basına yansıdığı kadarıyla orada aynı bir otorite merkezi vardır. Kendi hukuklarına göre yargılama yapmaktadırlar. Yargılama soncunda birileri hakkıda 'katli vaciptir' diye hüküm vermektedirler ve bunu infaz edecek bir sistemleri vardır. Hiç kuşku yok ki emniyette bir zafiyet görüyorum."
Baykal, hafta sonu Söğüt'te yaşanan olaylara da dikkat çekerken, "Söğüt'te gözaltına alma girişimi yapıldı ama Fatih'te yapılmadı" dedi. Türkiye'de bir kriz olduğunu, bu iktidar döneminde çok vahim olaylar yaşandığını kaydeden Baykal, "Türkiye çok tehlikeli bir parçalanma, dağılma baskısı altına çekiliyor, bu çok kaygı verici bir olay. İktidarın dördüncü yılında Türkiye'de çok tehkileli bir çözülmenin şekillenmekte olduğunu görüyorum" diye konuştu. Türkiye'de cumhuriyet laiklik ekseni konusunda bir kutuplaşma yaşandığını, yine dış politika konularından etkilenerek bir başka kutuplaşmanın yaşandığını ifade eden Baykal, Türkiye'de şehit kavramının, askerin işlevinin tartışılır hale geldiğini söyledi.
Baykal, şehit cenazelerinde yaşanan tepkilerin normal olduğunu belirtirken de, terörle mücadele konusunda bugünkü iktidarın yönetiminde güven veren, sonuç alıcı bir politikanın uygulanmadığının yavaş yavaş ortaya çıktığını söyledi.
KİŞİ ÖNEMLİ DEĞİL KOORDİNATÖR YANLIŞ
Baykal, terörle mücadelede Edip Başer'in koordinatör olarak atanmasını değerlendirirken, "Kişi önemli değil, böyle bir temsilci yanlış. Bu atamanın altındaki anlayış yanlış" dedi. Terörle mücadelenin Türkiye'nin işi olduğunu, terörle mücadelede uluslararası dayanışmaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Baykal, "Irak'ta ABD egemense ABD, Irak egemense Irak, oradan Türkiye'deki teröre destek verilmesini engellemek zorundadır. Bu konuda bizim pazarlık yapmaya ihtiyacımız yok, talebimiz var ve bu talep karşılanmak zorundadır. Bunun yerine temsilci atayalım konuşalım diyorlar. Konuşacak ne var sen görevini yap" diye konuştu. Baykal, bunun terörün siyasallaşmasına yol açacağı uyarısında bulunurken, "Bu Türkiye'nin kendi sorunu olan terör konusunun uluslararası bir sorun haline dönüştürmeye hazır olduğunu gösterir" dedi. Baykal, terörle mücadele için araya bir kişi koymanın anlamı olmadığını vurguladı. Söğüt'te geçen hafta sonu Ertuğrul Gazi'yi anma şenliklerinde yaşanan olaylara da değinen Baykal, sözlerini özetle şöyle sürdürdü:
"Türkiye bu iktidarın faturası altında ezilmeye başladı. Bu Türkiye'yi çatışmalara sürükleyecek bir durum. Söğüt bir birlik, bütünleşme noktası. Kimse bunu 'organizedir' falan diye izah etmeye kalkmasın. Başbakanın korumasına 14 dikiş atılmaya başlandıysa Türkiye'de bunun niçin olduğunu herkes sorgulamak zorundadır. Başbakanın terör, ulusal bütünlük konusundaki tavrı, toplumun önemli kesimlerini ciddi şekilde güvensizliğe sürüklüyorsa, başbakanın temsil ettiği anlayış karşısında insanlar kendilerini sahipsiz, dışlanmış hissediyorsa, şehadeti küçümseyen, askere dudak büken bir anlayış şekilleniyorsa, bunun sorgulanması lazım. Türkiye çok ciddi bir kamplaşmaya gidiyor."
(ANKA)
|