|
|
"Moloz" savaşına Erdoğan el koydu
Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde hareketli saatler yaşandı. Haftanın ilk günü öğleden sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Genel Sekreter Yardımcıları Şaban Erden ve Mevlüt Varol, apar topar hazırlanarak Ankara'ya doğru yola çıktılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi üst yönetiminin üç önemli isminin alarma geçmesi ve hızlı bir şekilde Ankara'ya gitmeleri izleyenleri şaşırtmıştı. Ve herkes birbirine şu soruyu soruyordu: "Acaba ne oldu?" Sorunun bir bölümünün cevabı az çok tahmin ediliyordu. Büyükşehir Belediyesi'nin üç önemli ismini Ankara'ya Başbakan Erdoğan çağırmıştı. Ama asıl merak edilen, "Ne oldu?" sorusunun cevabındaydı. O cevabın kulislere ulaşması da uzun sürmedi. Denilen şuydu: "Taşı toprağı altın" İstanbul'da özellikle son yıllarda konut sektöründeki patlama nedeniyle ciddi bir "toprak ve moloz döküm" savaşı yaşanıyordu. Rakamlar gerçekten iştah kabartıcı. En basit hesapla, toprak dökümü dediğimiz şey 100 milyon dolarlık bir ranta tekabül ediyor. Yani ortada uğranda "savaşılacak" bu çapta bir rant var. Üstelik öyle büyük yatırım falan da gerektirmeyen bir iş bu. Yatırımı düşük, rantı da yüksek olunca partili partisiz herkesin de "iştahını" kabartıyor. İştahı kabaranlar arasında kimler yok ki? Müteahhitler, önemli işadamları ve tabii ki en dikkat çekici olanı "yüksek mevki" sahiplerinin yakınları. Özellikle onların adı işin içine girince "kavga" da bir hayli büyüdü. Doğrusu bu kavganın sonu da pek hayırlı görünmüyor. İşte bu noktada, İstanbul'un yeniden yapılanmasını yakın takibe alan Başbakan Erdoğan, "toprak" meselesine de el koydu. Çünkü, İstanbul kulislerinde sürekli konuşulan, spekülasyonu yapılan konu Başbakana kadar gitmişti. İstanbul'un "toprak meselesi" Ankara'da masaya yatırıldı ve yeniden bir çeki düzen verilmesi tartışıldı. Çevre açısından önemli bu toplantıda Orman ve Çevre Bakanı Osman Pepe de vardı. Çünkü Kemerburgaz'daki eski kömür ocaklarından boşalan yerlerin, ihaleyle toprak dökümü yapanlara verilmesi dikkat çekmişti. Peki sonuç? Sonucu herkes gibi biz de merak ediyoruz. Çünkü, okulların açılacağı bu günlerde velilerin "100 YTL" bağışına muhtaç okullarımız varken, "100 milyon dolar"lık rantın, emek ve vergi vermeyen birilerine peşkeş çekilmesi herkesin vicdanını sızlatır. Bu gerçeği görmezlikten gelmek mümkün mü?
|