|
|
|
|
|
|
Sergen Yalçın'ın en 'vurucu' diyalogları
Vedat Okyar: "Sergen koşmadığın için çok eleştiriliyorsun, ne diyorsun bu konuda?" Sergen: "Ya Vedat Abi, ben koşunca yoruluyorum, bunu kimseye anlatamıyorum bir türlü."
* "Medya için koşmak ne demektir, hâlâ anlamadım. Benim için koşmak topla hareket yapmak, gol atmak, attırmaktır. Topsuz hareketler daha çok diğer arkadaşların yapacağı işler."
* "2.7 kilo verdim, kendimi kuş gibi hissediyorum."
* 11 Ekim 2003'teki sansasyonel İngiltere- Türkiye maçı öncesi İngiliz Independent gazetesinden bir muhabirin, rakip futbolcuların maça çıkmama ihtimali için ne düşündüğünü sorması üzerine: "Kimin umurunda?! Gelmezlerse, bizim için daha iyi, üç puanı yorulmadan almış oluruz!"
* Muhabir: "Sergen yeni transferler Gökhan ve Bobo için neler söyleyeceksin?" Sergen: "Gökhan genç bir arkadaş, iyi topçu, Beşiktaş'a daha uzun yıllar hizmet eder. Bobo... Bobo'nun da adı güzel."
* Barbie skandalında adının geçmesiyle ilgili haberlerle ilgili olarak: "Ne yani karaoke bara mı gitseydim?" "Bekâr bir insanım. Telefonum birçok insanda var. Beni herkes arayabiliyor açık açık. Her türlü de konuşabiliyor. O yüzden verilecek bir hesap yok. Bu benim özel hayatım. Beni aramış olabilirler, ben de konuşmuş olabilirim, çok doğal bir şey bu."
* Futbol yorumcusu ve Milli Gazete yazarı Kemal Belgin kendisini eleştiriyor: Sergen: "Ya kardeşim, iyi güzel de ben futbol oynuyorum sen ne iş yapıyorsun, bana onu bi söylesene." Kemal Belgin: "Ne demek 'Ne iş yapıyorum?' Türkiye'ye üç puanlık sistemi ben getirdim." Sergen: "İyi yapmışsın."
* Serhat Ulueren: "Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktör olacak mısın?" Sergen: "Teknik direktörlükle ilgili bir şey söylemiyorum. O zaten kolay bir meslek."
|
|
|
|
|
|
|
|
|