Bakan Güler, yargıya intikal etmiş bir konu hakkında Meclis'ten 330 oy gerektiren bir af kararının çıkmayacağını düşünüyor Enerji Bakanı Güler, akaryakıt dağıtım şirketlerine kesilen 1.6 milyar YTL'lik ceza için affın söz konusu olamayacağını belirtti.
Uzunca bir süredir sessizliğini koruyan Enerji Bakanı Hilmi Güler, yaklaşan kış ayları öncesinde hummalı bir çalışma içinde. Güler, doğalgaz ve elektrikte kesinti riskine karşı teyakkuzda. Zam konusunda eski katı tutumunu biraz yumuşattığı gözlenen Güler, özel sektörle ilişkilerinde de hayli dikkatli. Örneğin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun, akaryakıt dağıtım şirketlerine kestiği 1.6 milyar YTL'lik (yaklaşık 1.1 milyar dolar) ceza için af düzenlemesinin söz konusu olmadığını belirtiyor. Özerk kurulun işine karışma niyetinde değil. Zaten yargıya intikal etmiş bir ihtilafta TBMM'den 330 oy gerektiren af kararı çıkmayacağı kanaatinde. Ama Güler'i en fazla etkileyen olay, doğalgazla elektrik üreten otoprodüktörlerle ilgili. Güler, yaz başında yaptığı zirvede ortaya çıkan çarpıcı gerçeği şöyle yansıtıyor: "Otoprodüktörlere doğalgazın metreküpünü 20 dolar ucuz veriyoruz. Hala şikayet ediyorlar. Bu ayrıntıyı bazı şirketlerin patronları bile bilmiyormuş. İlk kez benden duydular. Şaşırdılar. Bir ara çok yakınıyorlardı. 1 Eylül'de çözüm belgesi sunacaklardı. Gelmediler. Çünkü şu anda yok satıyorlar!"
'ZAM
GEREKİRSE YAPILIR' "Ben 113 santrali işletiyorum. Sesim çıkmıyor" demekten kendini alamayan Güler, bir bilgi daha vermeyi ihmal etmiyor: "Kışa girerken karanlıkta kalacağız iddiaları doğru değil. Yeni yatırımlarla, rehabilitasyon projeleri ile hatırı sayılır kapasite artışı sağladık. Elektrik kesintisi sözkonusu olmayacak. Gerek elektrik gerekse doğalgaza zam yapılması ise piyasa şartlarına bağlı. Şartlar gerektirirse fiyat ayarlaması yapılır. Elektrikte 3.5 yıl boyunca zam yapmamayı başardık. Arada doğalgaz indirimleri de gerçekleştirdik. Hazinenin elektrikte zam ısrarı da eskisi kadar baskın değil. Neticede enflasyon hedefi bakımından dikkatli gitmek zorundayız. Bunu, ekonomiyle ilgili bakanlar da açıkça bize söyledi." "Dışsal olumsuz bir gelişme olmazsa ısınma sezonunda doğalgaz akışından kaynaklanan sorun beklemiyoruz" güvencesi veren Güler, depolama tesisi ihaleleriyle ilgili son durumu da şöyle özetledi: "Doğalgaz depolama tesisleri hayati önemde. Silivri'deki depoyu yetiştirmeye çalışıyoruz. İnşaat alanına tam dört kez gittim. Ama bizden önce ihale şartnamesi gevşek hazırlanmış. Adeta zorla işi tamamlatma peşindeyiz. Tuz Gölü havzasındaki depo ise 3-4 yıllık orta vadeli proje."
BAŞBAKAN'IN ŞARTI Elektrik dağıtım özelleştirmesindeki gecikmeden rahatsızlığını gizlemeyen Güler, Başbakan Erdoğan'ın bu noktadaki hassasiyetini de dile getiriyor: "Dağıtım özelleştirmesinin gerekli olduğuna gerçekten inanıyoruz. Öyle olmasa ben TEDAŞ'ı devretmezdim. Bugünkü noktaya ancak iki yılda gelindi. Başbakanımız, olayın yatırım tarafıyla yakından ilgili. Yatırımların orta dönemde garantiye alınmasını istiyor. Çünkü özel sektör karlı gördüğü, tüketimin yoğun olduğu alanlarda yatırım yapmaya eğilimli. Kırsal alanda sıkıntı yaşanmaması için ihaleye giren firmalara sıkı yatırım şartı getirildi." Bakan Güler, günlerdir meşgul olduğu Libananco Dosyası için "Devletin meselesi" diyor. Sonrasında bürokrasiden yakınıyor: "Başbakanın imzası ile bir genelge yayımlandı. İlgili tüm kamu kuruluşunun elindeki bilgi ve belgeyle ortak çalışma yapması istendi. Gel gör ki yeterince organize olunamıyor. Bürokrat elini taşın altına sokmuyor. Önce kendisini düşünüyor. Bu konuda rahatsızız. Libananco'nun, ÇEAŞ ve Kepez'in ortağı olduğuna dair beyanına gelinceGerçeği yansıtmıyor. Takasbank, Merkezi Kayıt Kuruluşu arşivleri de bizi teyit ediyor. Tabi bu bir mahkeme süreci değil. Tahkim, hakem kararı demek. Henüz hakemlerin görüş bildireceği aşamaya gelmedik. Hazırlıklıyız."