|
|
Hassasım, hassassın, hassas
ÖZEL Ahmet Şimşek Koleji'nin öğrencileri, üst üste üçüncü yıl Medya Başarı Ödülleri'nde beni tercih ettiler. Binlerce teşekkür. Onların bu takdir ve güveni her yıl omuzlarıma daha büyük bir sorumluluk yüklüyor. Onlar oylarını bizlerden yana kullandıkça, bizler onların daha iyi eğitim görmeleri, doğruyu bulmaları, korunup, kollanmaları için daha fazla mesai harcıyoruz. Hep söylüyorum, ödüllerin en katıksız, en içten ve benim için en değerli olanı, minik yüreklerden kopup gelenlerdir. Hele bu yıl Nejat Uygur gibi bir çınarın gölgesinde, onunla aynı sahnede ödül almak, beni daha da onurlandırdı. Bugüne kadar pek çok ödül töreninde konuşma yapmama rağmen, bu kez çok duygulandım. Gözüm bir an arka sıralarda, kucaklarında çocuklarıyla oturan annelere takıldı. Zihnimde şehit annelerinin yakarışları canlanırken, hazırladığım konuşmayı tamamen unuttum ve dudaklarımdan şu kelimeler döküldü: "Teselli yerine geçmeyeceğini biliyorum. Ama şehit anaları kendilerini harap etmesin. Atatürk ilke ve inkılaplarının izinde yürüyen böyle eğitim kurumlarının yetiştirdiği ve şu anda parıldayan gözleriyle yüzüme bakan bu gençleri gördükçe inancım daha da güçleniyor. Kimse merak etmesin. Bu vatan bölünmez..." Son hece boğazımda düğümlenirken, salonda bir alkış tufanı koptu. Anladım ki hassas olan sadece ben değilmişim...
|