|
|
|
|
|
|
|
|
|
'Gerçek Müslümanlarsa ona bir zarar vermezler'
Baba Şalit, İslam'ın ruhu gereği, rehinelere iyi davranılması gerektiğini söylüyor ve ekliyor: Herkes bayramı kendi evinde geçirsin.
BABA Noam Şalit, oğlunun hayatından ümidini kestiğini söylese de belli ki hâlâ içinde cılız bir umut ışığı var: "Onlar gerçek Müslümanlarsa, oğluma bir zarar vermezler. Biz ömrümüzün sonuna geldik ve onların bize yeni bir ömür vermeleri lazım. Hz. Muhammed'in öğretilerinde de rehinelere iyi davranılması var."
'GÜL'LE GÖRÜŞEMEDİK' Sıra Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün 20 Ağustos da rehine askerlerin aileleriyle yaptıkları görüşmeye geliyor... Yanıtı kısa ve net: "Bize haber vermedikleri için o görüşmeye gidemedik..." "Acaba doğru mu söylüyor" diye düşünürken bir başka gelişmeyi öğreniyorum acılı babadan: "Bizim Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Abdullah Gül'ün ziyaretinden önceki haftalarda, Türkiye Başbakanı ile temas kurulduğunu ve Tayyip Erdoğan'ın bir adamını Meşal ile görüşmeye yolladığını söylediler. O görüşme yapıldı ama istediğimiz sonuç çıkmadı."
'GİLAD
EVİNE DÖN!' Baba Noam, 28 Ağustos'ta oğlu Gilad'ın 20 yaşına bastığını ve ilk kez oğlunun bir doğum gününü evinden ayrı olarak geçirdiğini söylüyor. O gün Gilad'ın arkadaşlarıyla birlikte olayın olduğu yere gitmiş ve üzerinde Gilad'a mesajlar olan 2 bin balonu havaya bırakmışlar. Bunları söylerken duygusallığı artıyor, "Hamas eğer samimiyse oğlumun hayatta olduğuna dair bir video kaydı ya da fotoğraf yollasın. Önümüzdeki günler hem Müslümanlar için kutsal Ramazan hem de Museviler için bayram. Hem oğlum hem de İsrail'de tutuklu bulunan Filistinli politikacılar için söylüyorum, herkes evinde olsun." Konuşma burada bitiyor. Bütün ısrarlarımıza rağmen oğlunun odasının resmini çektirmiyor. Bunun herkese eşit uygulanan bir yasak olduğunu da sözlerine ekliyor. Ardından da bizi el sallayarak uğurluyor. Dönüş yolunda şoför kasabanın otobüs durağındaki yazıyı işaret ediyor: "Gilad evine dön!"
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|