|
|
|
|
|
Meyhanede söylemeyip kitapta yazmak daha iyi
Ünlü edebiyatçı Hilmi Yavuz'un "Şiirim gibi yaşadım" adlı söyleşi kitabında, "Edebiyat dünyasında insanlar arkadan söyler, ben bu ahlaki sorunu bitirmek için açık yazdım" ifadesiyle, edebiyat dünyasının ünlülerine ilişkin aleyhte görüşlerini açıklaması yankı yarattı. Can Bahadır Yüce'nin kaleme aldığı ve yakında piyasaya çıkacak olan söyleşi kitabında Yavuz, "Yüz yüze gelince canım cicim derler, bu beni öteden beri tedirgin eden ahlaki bir problemdir" diyor. Bazı edebiyatçılar Yavuz'a hak verirken, bazıları da aynı açıklıkla tepki gösterdi.
Eleştiriye hiçbir itiraz olmamalı Pınar Kür Herkes fikrini açık açık söylemeli. Biryazarı beğenmiyorsan, beğenmediğini söyleyebilmelisin. Ancak işin içinde hakaret varsa, tasvip etmem. Yazarlar artık birbirlerini yazıyla pek fazla eleştirmiyorlar. Eskiden Nazımlar, Yahya Kemaller yazılarıyla birbirlerini eleştirirlerdi. Son zamanlarda bundan kaçınılıyor. Hakarete varmadığı sürece benim hiç itirazım yok.
Yavuz, etnik bir cemaatten ve kulüpvari cemaatten güç alıyor İsmet Özel Yavuz'un söyledikleri ile ilgili söylenecek tek laf vardır. O da şu meşhur atasözümüz: 'İt ürür, kervan yürür.' Hilmi Yavuz adını taşıyan kişi nereden almış söz söyleme yetkisini, bir kere onu sorgulamak lazım. Kimmiş? Ben hayatım boyunca neCumhuriyet gazetesinde, ne de Zaman gazetesinde yazı yazmadım. Türkiye'de bir yerlere gelmek için önce Amerika'ya gidiyorsunuz. Bu küçükler için de böyle, büyükler için de böyle. Ben Hilmi Yavuz'un hem etnik bir cemaatten, hem de etnik olmayan ama kulüpvari bir cemaatten kuvvet aldığını düşünüyorum. Bunun yorumunu da kamuoyuna bırakıyorum.
Mühim olan yaratıcılık Vivet KANETTİ İnsanoğlunun en eski ve en oyalayıcı icatlarından biri yakın çevresi hakkında konuşmak. Mühim olan yaratıcılık ve mizah gücüdür. Kendi hesabıma böyle konulardan konuşurken, ahlak kavramının devreye hiç girmemesini tercih ederim.
|