Yerleşmeyen rekabet kültürü birçok sektörde ihlalleri de beraberinde getiriyor. Siyasetçisi sanayicisi, aydını hatta bürokratının fark etmediği bu ihlallerin bedelini tüketici ödüyor.
Gelişmiş ülkelerde yerleşen rekabet kültürü sayesinde üretilen mal ve hizmetler rekabet ortamında oluştuğu için kalite ve fiyat açısından tüketiciler yarar görür. Türkiye'de rekabeti koruyacak yasa, 1994 yılında yürürlüğe girip 1997 yılından beri uygulanmasına rağmen hala 'rekabet kültürü'ne yeterince sahip olmamış bir toplum olarak, birçok sektörde yapılan rekabet ihlalleri ekonomide büyük yara açıyor. Halkımız, hemen hemen tüm sektörlerde yaşanan rekabet ihlalleri ile yüksek bedel ödüyor. FATURA HALKA Hangi sektöre el atarsanız atın, mutlaka rekabet ihlali ile karşılaşıyorsunuz. İşin kötüsü bu ihlaller apaçık yapılıp faturası halka çıkıyor. 'Rekabet kültürü'nden o kadar yoksun bir milletiz ki yapılan rekabet ihlallerinin Rekabet Kanunu'na göre suç olup olmadığının bile farkında değiliz. Bunu bilmeyen sadece vatandaş değil. Sanayicisi, işadamı, siyasetçisi, bürokratı ve aydını bile bu ihlallerin yasak olduğunun farkında değil. Türkiye'de Rekabet Kurulu'nun kurucu başkanlığını yapan bir kişi olarak, bugüne kadar her yerde ve her zeminde elimden geldiği kadar bu kültürün toplumun tüm kesimlerine yerleşmesini sağlamak için çaba sarfediyorum. Başkanlığım döneminde, kurul üyeleri ve çalışma arkadaşlarımla birlikte bu konuda ülkenin her tarafında, üniversitelerde, ticaret ve sanayi odalarında, sivil toplum örgütlerinde bilgilendirme toplantıları yaparak, yazılı ve görsel basını etkin kullanarak rekabet kültürünün yayılmasına mümkün olduğu kadar katkı sağlamaya gayret ettik. KURUM
ÇALIŞANI MORALSİZ Rekabet Kurulu'nun kuruluş yıllarında, rekabet kültürünün toplumun tüm kesimlerinde yerleşmesi için gösterilen gayretin, bugün de devam ettiğini söylemek istemeyi çok ama çok arzu etmeme rağmen dile getirmem mümkün değil. Mali ve idari özerkliğe sahipliği yasa ile belirlenen bugünkü Kurum, siyasi otoritenin yörüngesine oturmuş, içine kapanık, çalışanların moralini kaybettiği ve gelecek için kendilerine başka kurum arayan, karar ve uygulamalarını, rekabet kültürünün yerleşmesine katkı için kamuoyu ve basınla paylaşmaktan uzak bir görüntü veriyor. Rekabet Kurumu'nun, bir an önce bu görüntüsünden kurtulup, yasasında da belirlenen asli görevlerini korkusuz, tarafsız ve etkin kullanması gerekir. Hangi sektöre bakarsanız bakın, karşınızda rekabet ihlali var diyoruz ya bu konuda çok zorlandığımız söylenemez. SABAH'ta bu köşede, ihlalleri sürekli gündeme getiriyor ve bu ihlallerin sona erdirilip halkımızın yarar görmesini sağlamaya gayret ediyoruz. Etmeye devam edeceğiz. Hangi sektör olursa olsun, kime ait olursa olsun, yapılan her rekabet ihlali halkımızın cebindeki parayı haksız olarak götürdüğü için, bunları köşemde okurlarıma aktarmaya devam edeceğim.