|
|
Kurşun askerlerin garip savaşı
ANLAMIYORUM, kolay kolay da anlayamayacağım... Neyi mi? Şu politika ve diplomasi denilen oyunun kurallarını... Efendim, malumunuz, Lübnan'a barış gücü gönderilecek. Her ülkeden asker toplanıyor. Belli ki bizden de gidecek. Ama bir şartımız var. "Bizim askerimiz çatışmaya girmeyecek, hiçbir silahsızlandırma operasyonuna katılmayacak!" Diğer ülkeler de benzer talepler içinde. "Asker göndeririz ama savaştırmayız" diyorlar... Peki o zaman buna neden "Barış Gücü" deniliyor? Bu topluluğun "gücü" neresinde? "Güç" olmak için "caydırmak" gerekmez mi? Bir ordunun caydırıcılığı nereden gelir? Silah ve muharebe gücünden... Eğer silah kullanılmayacaksa Lübnan'a neden asker gönderiliyor o halde? Maksat, Lübnan'ın yeniden imarı, yaralarının sarılması ise mühendis gönder, inşaat işçisi gönder, doktor gönder, hemşire, öğretmen gönder... Neden asker? Yanlış anlamayın, "Oraya gidecek asker mutlaka savaşsın" filan dediğim yok. Bana sorarsanız, o bataklığa çomak bile değdirmemek gerek. Ama "Lübnan'a savaşmayacak asker gönderme"nin mantığını bir türlü çözemiyorum. Asker oraya ne için gider? Sınırda tampon bölge oluşturmaya. Tampon olmanın anlamı nedir? Her iki taraftan da gelen darbeleri emmek, zararsız hale getirmek... Savaşta kurşun asker kullanılmaz. Bunu bilen kimse yok mu?
|