|
|
Barış için mazeretim var
Dünya ateşe, baruta, kana, gözyaşına bulandıkça, barışa hasretimiz de büyüyor. Herkesin dilinde bir "barış özlemi" var. Kimi festival düzenliyor, kimi şarkı besteliyor, kimi sözde Barış Gücü oluşturmaya çalışıyor. Şöyle bir yakın dönemin savaşlarını düşündüm ve hayretle gördüm ki, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana kimse savaş kazanamıyor... Kore'ye demokrasi getirmek için savaşıldı. Ülke ikiye bölündü. 50 yıl sonra Kuzey Kore bu kez nükleer tehdit olarak batı dünyasının karşısında... ABD sözde Vietnam'a özgürlük götürecekti. Geri çekilmek zorunda kaldı. Kimin galip, kimin mağlup olduğu bugün bile tartışma konusu. İran ile Irak 8 yıl savaştı. Sonuç; boşa akan insan kanı... Sovyetler, Afganistan'a saldırıp, sıcak sulara ulaşmaya çalıştı. ABD dolaylı yollardan devreye girdi. Rusya çekildi. Şimdi ABD'nin ektiği tohumların dikenleri, kendisine batıyor. Araplar ile İsrail 40 yıldır savaşıyor. Ortadoğu'da kazanan yok. Kaybeden ise belli: İnsanlık... Yugoslavya'nın bölünmesi sırasında Sırplar, Hırvatlar, Boşnaklar birbirine girdi. NATO müdahale etti. Sonuç: Koca bir sıfır. Balkanlar'da savaş, yeniden başlamak için küçük bir kıvılcım bekliyor. ABD, Irak'a iki kez saldırdı. Sözde barış ve huzur getirmek için. Irak'ta şimdi günde ortalama 50 kişi yaşamını yitiriyor. Çoğu sivil... Görünen o ki, savaşın barış getirdiği günler tarih oldu. Artık hiçbir muharebe kazanılamıyor. Barış içinde yaşamak için bundan daha iyi mazeret olur mu?
|