|
Antalya'da yıldızlar geçidi
|
|
Bu yıl Antalya Altın Portakal Film Festivali, Nastassja Kinski, Salma Hayek, Morgan Freeman, Michael Douglas gibi yıldızları ağırlayacak.
Türsak Başkanı Engin Yiğitgil, Altın Portakal'da edinilen uluslararası başarı için 'üç ayaklı işbirliği'ne inanmış:Devlet, sivil toplum örgütü ve yeterli sponsor.
Türkiye'ye sayısız festival kazandıran sinema âşığı
TÜRSAK'ın (Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı) başkanı Engin Yiğitgil, Altın Portakal gibi festivalleri uluslararası düzeye taşımak amacında. Bu yıl festivale Salma Hayek ve Şeytanın Avukatı'nın yönetmeni Taylor Hackford gibi isimlerin katılması bekleniyor.
Adını büyük olasılıkla hiç duymadınız. O, İstanbul'un ve ülkenin çok sanatsever kesimi dışında henüz halkımıza malolmadı. Ama yalnızca İstanbul'da düzenlediği yarım düzine sinema festivaliyle tüm sinemaseverlerin gönlünü fethetmekle kalmadı. Aynı zamanda, geçen yıl devraldığı Antalya Altın Portakal Festivali, onun ve başında bulunduğu TÜRSAK'ın (Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı) sihirli dokunuşuyla, yıllardır iyi-kötü sürdürdüğü kasaba festivali niteliğinden sıyrılıp birden birinci lige girdi, dünyanın en önemli festivalleri arasında yer almanın işaretlerini vermeye başladı. Evet, o Engin Yiğitgil. Ve benim asıl amacım, dağın arkasına geçip tüm bu başarıların gerçek mimarını geçmişiyle birlikte size tanıtmaktı. Ama bu mümkün olmadı. Engin Bey, ne başarılı bir işadamı ne de iyi bir müteahhit olduğundan söz etmek istiyor. Daha çok 'sinema âşığı' yanının ortaya konmasını istiyor; sinema üzerine, gelecekte yapmak istedikleri üzerine konuşmayı seçiyor. O Türkiye için değişik bir adam, farklı bir yönetici. Gelin, onu biraz tanıyalım ve özellikle Antalya'nın geleceğine uzanalım.
'HER ŞEYİ DEVLET YAPAMAZ' TÜRSAK, çok değerli birçok insanı bünyesinde barındırıyor. 1991'de kurulmuş, 215 üyesi var. Geçmişte Osman Kavalalı, Rekin Teksoy, Müjde Ar gibi insanlar başkanlık yapmışlar. Yiğitgil, vakfın temel amacını şu cümleyle özetliyor: "Özelde sinema kültürünün, TV ve medya dahil ileşitim kültürünün, ama daha genelde ülke çapında genel kültürün kalitesini artırmak ve geniş tabanlara yaymak"... 1947 doğumlu Yiğitgil vakıfta önemli görevler almış, altı yıldır ise başkanlığı yürütüyor. Başında bulunduğu vakfı tipik bir 'sivil toplum örgütü' olarak niteliyor, bu tür örgütlerin çoğalmasını AB'ye girmemiz için çok önemli bir aşama olarak görüyor: "Her şeyi devlet yapamaz, ondan bekleyemezsiniz. Devlet ile özel sektör arasında çok önemli köprüler kuran örgütlerdir bunlar. Avrupa'da çok vardır, biz de kurmak ve güçlendirmek zorundayız". TÜRSAK bugüne dek 50 festivale imza atmış. Yılda dört uluslararası festival düzenliyor. Önce 1992'de 'Beyazperdenin Ardındaki Kentler' diye bir gösteri düzenlemişler. Ardından HABİTAT sırasında bir sinemasal etkinlik yapılmış. Sonra çevre filmleri festivali gelmiş: Önce Bodrum'da başlamış, sonra İstanbul'a alınmış. Ama geçen yıl sponsor bulunamadığı için yapılamamış. Ancak yeniden başlatmayı çok istiyor. Ardından 1997'de Sinema-Tarih Buluşması başlamış. Özellikle bunu çok önemsiyor: "Sinema-Tarih, benim çocuğum gibi. Benim görüşüme göre, bu ülke bir Rönesans yaşamadı. Daha sonra Aydınlanma Devrimi'ni de yaşamadı. Bu iki önemli değişimi yaşamamış bir toplumda, düşünceyle ve felsefeyle pek ilgimiz yok. Bu eksikliği hızla gidermemiz lazım". Yiğitgil, 11 Eylül 2001'den beri çok gözde olan uygarlıklar ve dinler arası diyalog düşüncesini, o festivalde çok önceden hayata geçirdiklerini ve çeşitli dinlerden ve inançlardan konuşmacılarla bir büyük diyalog başlatmayı denediklerini hatırlatıyor. Sinema sanatının gücünden söz ediyor sonra: "Sinemayla her şeyi yapabilirsiniz. İnsanları eğitebilir ya da oyalayıp eğlendirebilirsiniz. Bunu da düşündük ve birkaç yıldır Komedi Filmleri Festivali yapıyor, bu türün en önemli klasik ve güncel örneklerini de göstermeye çalışıyoruz". Ayrıca çocuklara verdikleri önemi ve bu nedenle başlatılan Çocuk Filmleri Festivali'ni hatırlatıyor. Ve de şimdi Antalya var. Türk sinemasının en eski festivali, dünyanın en eski festivallerinden biri. 43 yıldır yapılan bu şenliğin Türk sinemasına katkıları tartışma ötesi. Ama bu, festivalin olabileceğin en iyisi olduğunu ve artık yalnızca ülkenin değil, dünyanın en gözde tatil yörelerinden biri sayılan Antalya'ya yakışan bir olay olduğunu göstermeye yetmiyor. Tersine, Antalya hep tartışıldı. Festivalin tasarlanması, jüri kararları, eksiklikler... Ama Antalya'yı radikal biçimde değiştirmek, yepyeni bir manzara yaratmak, AKSAV'la işbirliği yapan TÜRSAK'a nasip oldu.
|