| |
Protestanlığın alternatifi ne olacak?
Çok çalışmak... Başarıya büyük önem veren bir ahlak anlayışı... Tanrı vergisi kaynakları verimli kullanmak... Bunu dinsel bir görev saymak... Düzenlilik... Sistemli bir yaşam tarzı... Tasarruf... Gelecek için bugünden vazgeçmek. Bunlar ne? Tarım devriminden sanayi devrimine geçerken, kapitalizme eşlik eden "Protestan anlayışın" temel değerleri.
Feodal yapının buharlaştığı... Aristokrasinin gücünü yitirdiği... Topraktan para kazanmanın yerine fabrikalardaki üretimin konduğu... Kırsal kesimdeki yığınların kentlere geldiği... Tarımdan sanayie geçildiği... Buhar makinesinin devreye girdiği... Kısacası eskinin yeni ile yer değiştirdiği, tüm değerlerin ve yapılanmaların alt üst olduğu sanayileşme dönemi. Bu dönemin çimentosu Protestanlıktı. Kapitalistleşme sürecinin ahlakını, verimini, bireyselliğini, çalışmasını, toplumsal yapısını Protestanlık sağladı. Tarım devriminden sanayi devrimine geçişteki çileyi kimse yadsıyamaz. Çileyi... Gözyaşını... Kanı... Ve sömürüyü. Ama yeni hedefe giderken ortak bir pusula vardı. Bu vahşi geçişin en zor anlarda bile önderliğini yaptı.
Bugün, o dönemden çok daha zor bir geçiş süreci yaşamaktayız. Topraktan fabrikaya geçişte, belletilmiş bir hareketi sürekli tekrarlayarak üretimde yer alıyor, köylülükten işçiliğe atlayabiliyordunuz. Şimdi ise işçilikten sanayi sonrası dönemin "yaratıcılığına" geçmek bu kadar kolay değil. Sanayi döneminin formülü "kavram" öğrenmekti, bugün ise "yaratıcı bir sezgi" gerekmekte. Sanayi dönemi ile sanayi sonrası dönem arasındaki farkın, bir önceki dönemden çok daha zor olması yanında, bir de bu geçişin çerçevesini oluşturacak "Protestanlık" gibi ortak bir tutkal yok. Kapitalizm, aynı dine, aynı kültüre, aynı estetik değerlere sahip Avrupa gibi dar bir coğrafyada oluştu. Globalizm ise, çok ayrı dinlerden, kültürlerden, estetik değerlerden oluşan insanlığın ortak coğrafyası olan bütün yeryüzünde aynı anda şekilleniyor.
Sanayi sonrası dönemin hedefi panhümanizm. Yani insana ve sadece insana en büyük önemi veren, bunun dışındaki eskimiş tabuları yıkan yeni bir çağ kurulacak. Ama ne zaman? Hangi vadede? Üstelik pan-hümanizm bir menzil ama şimdi bulunduğumuz noktada gene vahşet, gözyaşı, parçalanma var. Dünün kavramları, değerleri, ölçüleri yok olmuş, işlevsiz kalmış. Herkes biraz şaşkın. Küresel ahlakı ne üretecek? Küresel vicdanı ne yaratacak? İnsanoğlunun yaratıcı beyinselliğini besleyecek ve güvenceye alacak evrensel yapı nasıl kurulacak? Sanayi döneminde insanları ahlaklı kılan, üretken kılan, çalışkan kılan, düzenli kılan Protestanlık değerleri yüzlerce yıl içinde tepkisel bir ortam yaratmış. Artık batıda bir çok insan çalışmaktan, tasarruftan, sistemli bir hayattan, bugünden vazgeçme anlayışından hoşlanmıyor. Bu yaşam tarzının henüz bir ahengi yok, şimdilik bu tepkisel bir tavır.
Kitleler, sanayi döneminin üretim anlayışından, üretim yapısından ve üretim ahlakından kopuyor. Ancak sanayi sonrası dönemin üretim yapısı üretim ahlakı da belirgin değil. Bilgisayarlaşma ister istemez bir saydamlık getiriyor, yalanı bitiriyor ama Protestanlık gibi daha bütüncül bir yapı kurulmuş değil. Toprağın üretimdeki işi bitti. Emek aşıldı. Sermaye önemsizleşti. Ama bunların doğurduğu toplumsal yapı yaşamakta. Beyinsel yaratıcılık ve birey odaklı bir hayat da yolda. Aynı tarımdan sanayie geçiş gibi bugünden yarına geçişte de, Protestanlığın yerini dolduracak, insan beyninin yaratıcılık enerjisini ve potansiyelini yeni bir "sosyal çerçeveye" oturtacak bir bütüncül öğretiye ihtiyaç var. Kapitalizm sırasında bu Protestanlıktı, sanayi sonrası dönem sırasında ne olacak?
|