|
|
Oje ve tüpgaz bağımlısı gençler bile var!
Bağımlılık yaşı giderek düşüyor. Uyuşturucunun ilk hedefi olan gençler, zevk veren bir ilaç gibi gördükleri ecstasy ile bağımlılığa ilk adımlarını henüz çocuk denecek yaşta bile atabiliyorlar. Uyuşturucunun alanı o kadar gelişti ki; bazı gençler, oje ve tüpgaz koklayarak bu duygularını tatmin ediyor..
Balıklı Rum Hastanesi Anatolia Klinikleri Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Bölüm Sorumlusu Dr. Gürkan Odabaşıoğlu, ergenlerde madde kullanımının nasıl tespit edileceğiyle ilgili ailelerin merak ettiği soruları yanıtladı:
* Yeni nesilde bağımlılık arttı mı? Ergenlerde, madde bağımlılığından çok madde kullanımının arttığını görüyoruz. Zaten bağımlı olunabilmesi için belirli bir süreç gereklidir. Ecstasy yaşı 1n-15'lere, esrar kullanma yaşı 12'ye kadar indi. Son beş yılda özellikle ecstasy kullanımı yüzde 250 oranında gençler arasında arttı. Bunun nedeni ecstasy'nin uyuşturucu gibi gösterilmeyip, keyif verici ilaç gibi sunulması. 15 yaşındaki gençlerin yüzde 51'i alkol kullandığını, yüzde 5'i hayatlarında bir kez esrarı denediklerini söylüyor. Yüzde 6'sı tiner, tüpgaz gibi uçucu maddeleri uyuşturucu amacıyla kullanmış. Yüzde 3'ü ecstasy, yüzde 1'i eroin denemiş. Özellikle büyük kentlerde ergenler arasında giderek ecstasy ve esrarın çok daha sık kullanıldığını görüyoruz. Sigara ve alkolün ilk kez kulanım yaşı da iyice düştü artık.
* Nasıl para buluyorlar? Bakın; günümüz gençlerinde alkol kullanım oranları giderek düşüyor. Alkol yerine ecstasy'ye yöneliyorlar. Çünkü daha ucuz. 5 milyon liraya bile ecstasy bulabiliyorlar.
* Hangi maddeler bağımlılık yapabilir? Bağımlılık potansiyeli, birçok maddede vardır. Alkol, tütün, esrar, ecstasy, kokain, eroin, morfin, lsd, tiner, bali, çakmak gazı, oje hatta tüpgaz bile bağımlılık yapabilen maddelerdir. Bunlar dışında kontrollü bir şekilde kullanılan bazı ilaçlar da bağımlılık riski taşır.
* Hiç tüpgaz bağımlısını tedavi ettiniz mi? Tüpgaz, oje gibi maddelere bağımlılık ender de olsa görülüyor. Özellikle uçucu madde bağımlıları bir süre idare etmesi için bunları deneyebiliyorlar.
* Ergenlik döneminde madde kullanım riski daha mı fazla? Ergenlik; hayatın en çalkantılı ve delidolu bir dönemi. Kimlik karmaşası çok yoğundur. Tüm bunlara aile ile girişilen çatışmalar da eklenince; uyuşturucu madde, tepkisel olarak denenebilir. Madde kullanım riskinin en çok artığı dönem, ergenliktir.
* İleride bağımlılık gelişebilecek ergenlerde, çocuklukta görülebilecek erken belirtiler nelerdir? Gelecekte hangi çocuğun madde kullanıp hangi çocuğun kullanmayacağı kesin olarak bilinmese de; bazı bilimsel verilerle tahmin edilebiliyor. Çocukluk çağında tedavi edilmemiş dikkat eksikliği ve hiperaktivite, davranış bozuklukları, çocukluk çağı depresyonları gibi psikiyatrik durumların, ileride madde kullanımı açısından riskli olduğu birçok çalışmada gösterilmiş. Bunlar dışında aile ile yoğun çatışma, ailede madde kullanan bireylerin olması, okuldaki başarısızlık, ailede sınırların çok gevşek veya çok katı olması, madde kullanan arkadaş ve sosyal çevre, cinsel istismar, düşük sosyoekonomik düzey de risk etkenleri arasında sayılabilir.
* Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan ergenler nasıl anlaşılabilir? Bir ergenin madde kullanıp kullanmadığını, en kesin olarak, yapılan idrar ve kan testleri gösterir. Ancak ergendeki fiziksel, duygusal ve sosyal bir takım işaretler, çeşitli ipuçları olabilir. İştahsızlık, kilo kaybı, uykusuzluk, kızarmış ve sulanmış gözler, bulantı, kusma, ishal, aşırı terleme, üzerinde alışılmadık koku ve giysilerde yanıklar, giyim tarzında belirgin değişiklikler; çeşitli fiziksel belirtiler olabilir. Duygusal olarak ise ani ve sık ruh hali değişiklikleri, içe kapanma, aile ile olan iletişimin neredeyse hiç olmaması, depresyon; tehlike işaretleri olabilir. Arkadaşlarını gizleme eğilimi de önemli bir işarettir.
* Okula gidiyorsa aile hangi belirtilere dikkat etmeli? Madde kullanan ergenler, okulda ve ailede de bazı sıkıntılar çekerler. Okulda derslerin düşmesi, ilgisizlik, sık sık yok yazılma, okuldan kaçma, disiplin problemleri, arkadaş grubunun değişmesi; uyarıcı bazı belirtilerdir. Evde ise sık sık tartışmaya girme, evden kaçma davranışı, kurallara uyulmaması; önemli belirtiler arasında sayılabilir.
* Ailelerin hemen çocuklarından habersiz kan ya da idrar tahlili yaptırmasını önerir misiniz? Bu sorunların çoğu ergenlik problemleriyle karışabilir. Bu nedenle ailelerin her saçını uzatan, siyah giyen genci etiketlemesini istemiyoruz. Hele onlardan gizli tahlile koşan aileleri ciddiyetle uyarıyoruz. Böyle yapılırsa çocuk tedaviye ikna olmuyor. Bağımlılık tedavisini önce gencin istemesi gerekir. Aksi takdirde aileye güvensizlik olur.
* Aileler şüpheye kapıldıklarında çocuklarına nasıl yaklaşmalı? Eğer yoğun şüpheleri bulunuyorsa ve bu şüphelerin gerçekçi destekçileri varsa, ilk yapmaları gereken şey; sakin bir zamanda asla yargılamadan veya şiddetli tepki göstermeden, çocuklarıyla bunu paylaşmalarıdır. Önemli olan ailenin şüphelerini gidermek için veya eğer kullanım varsa tedavi için ergenin kendisinin karar vermesidir. Ailesi ergene, tedaviye başlandığı takdirde desteklerinin arkasında olacağı güvenini vermelidir.
* Aileler çocuklarının tedavilerini kendileri yapabilirler mi? Buna yönelik ailelere eğitim programları veriyoruz. Eğer yeterince bilinçlenirlerse çocuklarının bu konudaki tedavisini üstlenebilirler. Bağımlılık için mutlaka bir merkeze yatırılmasına gerek yoktur. Ancak hiç bir şey bilmeden de bu konuda başarılı olmaları zor.
Esra TÜZÜN
|