|
 |
|
  Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye Kızılay Derneğinin gelirlerinin artırılması amacıyla, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden ve Katma Değer Vergisinden istisna tutulacağını, diğer vergilerde de önemli indirimler sağlanacağını bildirdi.
Çiçek, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Kurul'un gündemine ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Türkiye Kızılay Derneğinin çok başarılı bir hizmet sürdürdüğünü ve Türkiye'nin ''yüz akı'' olduğunu ifade eden Çiçek, derneğin gelirlerinin artırılması amacıyla, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden ve Katma Değer Vergisinden istisna tutulması ile diğer vergilerde önemli indirimler yapan yasa tasarısı taslağını imzaya açtıklarını kaydetti.
Toplantıda
AB konusunun da gündeme geldiğini belirten Çiçek, bunun devam eden bir süreç olduğunu, zaman zaman gelinen noktanın ayrıntılı bir şekilde değerlendirmeye tabi tutulduğunu anlattı.
Tarama süreci tamamlanmış 8 başlıkla ilgili olarak Başmüzakereci ve Devlet Bakanı Ali Babacan ile AB Genel Sekreterliği konuyla alakalı 150 kadar sivil toplum kuruluşuyla 4 ayrı toplantı yaptığını ve bilgi verildiğini belirten Çiçek, açıklanan takvimin bu şekilde sürdürüldüğünü, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın da konuyla ilgili Kurul'a bilgi verdiğini ifade etti.
DİYANET'İN FAALİYETLERİ GÖRÜŞÜLDÜ
Çiçek, Diyanet İşleri Başkanlığının faaliyetlerinin de gündeme geldiğini belirterek, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Türkiye'ye mahsus bir cumhuriyet kuruluşu olduğunu, hiçbir İslam ülkesinde bu özellikte bir kuruluşun söz konusu olmadığını kaydetti.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anayasal kuruluşlarından olan Diyanet İşleri Başkanlığının önemli hizmetler ifa ettiğini dile getiren Çiçek, Başkanlığın, İslam dininin inanç, ibadet ve adet esaslarıyla ilgili işleri yürüttüğünü, din konusunda toplumu aydınlattığını ve ibadet yerlerini yönettiğini anlattı.
Diyanet İşleri Başkanlığının, İslam dininin birlik ve kardeşlik ruhunu toplumun bütün kesimlerine benimsetmek ve toplumun dini konularda sağlam kaynaklara dayalı bilgi sahibi olmasını temin etmek, yurtdışındaki soydaş ve vatandaşların kendi kimliklerini muhafaza edebilmeleri açısından, hem içeride hem dışarıda önemli bir hizmet ifaettiğini belirten Çiçek, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ve Başkanlık personelinin Bakanlar Kuruluna yaptıkları çalışmalar ve sorunlarıyla ilgili sunum yaptıklarını kaydetti.
''TÜRKİYE, CİDDİ ÇABALAR GÖSTERİYOR''
Dış politikayla ilgili gelişmeleri de değerlendirdiklerini ifade eden Çiçek, Ortadoğu'daki gelişmelere ilişkin İslam Konferansı Örgütü'nün Malezya'daki toplantısına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın toplantıya ilişkin bir değerlendirme yaptığını, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün de konuyla ilgili temasları hakkında Kurul'a bilgi verdiğini anlattı.
Ortadoğu'daki üzücü durumun şiddetini, vahametini sürdürdüğünü belirten Çiçek, ''Türkiye, bu sıkıntıların bertaraf edilmesi, bölgede huzurun ve barışın tesisi noktasında, elindeki her türlü imkanı kullanarak, çabayı göstererek olumlu bir sonuca varılmasını istemektedir. Bunun için ciddi çabalar gösteriyor. Elinden geldiği kadar yardım yapıyor'' diye konuştu.
Türkiye Kızılay Derneğinin geçen hafta 60 TIR'dan oluşan bir yardım konvoyunu bölgeye gönderdiğini ifade eden Çiçek, 40 araçlık bölümünün Lübnan'a, 20 araçlık bölümünün de evlerini terk ederek Suriye'ye sığınan Lübnanlılara ulaştırıldığını kaydetti. Çiçek, ''Gelinen nokta bütün yönleriyle Bakanlar Kurulunda bir defa daha değerlendirme konusu yapılmıştır'' dedi.
***
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, ''Başbakanlığın önü fındık pazarı değildir. Bence ilgili milletvekili işin sorumlusu olan bugünkü yönetimle ilgili bir şeyler yapabilirdi. Bir eylem yapacaksa orada yapması lazım'' dedi. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakanlık Merkez Bina'da açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''Bakanlar Kurulunda elektriğe zam yapma konusunun gündeme gelip gelmediğini'' sorması üzerine, Çiçek, konunun Bakanlar Kurulu'na gelmediğini, bunun Enerji Bakanlığı'nın yürüttüğü bir çalışma olduğunu söyledi.
Çiçek, Türkiye'nin enerji açısından dışa bağımlı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Özellikle petrol açısından dışa bağımlıdır. Zaten bölgede meydana gelen gelişmelerden en fazla rahatsız olduğumuz konuların başında bu petrol fiyatlarındaki artış gelmektedir. Hükümet'i kurduğumuz 18 Kasım 2002'de petrolün varili 21-22 dolardan seyrediyordu. Bugün ise 70 doların üzerindedir. Daha yüksek rakamlalarda telaffuz edilmektedir. Dolayısıyla bu anlamda baktığımızda, Ortadoğu'daki gelişmeler, tabiatıyla Türkiye'nin enerji fiyatlarını, enerji politikalarını ve enerji sorunlarını da ister istemez gündeme getiriyor. Bu, Bakanlar Kurulu düzeyinde bugün konuşulmadı. Ama ilgiliarkadaşlarımız bu konuda çalışıyor. Doğru olan neyse, ekonominin gereği neyse o yapılacaktır. Bu yapılmadığı takdirde aradaki farkın bir yerlerden kesilerek karşılanması gerekmektedir. O da başka açıdan dengeleri bozacaktır. O nedenle bugün bunu konuşmadık.''
''Fındıkla ilgili bir komisyonun kurulduğu hatırlatılarak, fındık konusunun Bakanlar Kurulu gündemine gelip gelmediğinin'' sorulması üzerine de Çiçek, şunları söyledi:
''Bu konuda çalışma, yarın saat 13.00'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılacak. Fındık sorununun bu noktaya gelmesinin sorumlusu bize göre bugünkü yönetimdir. Çünkü biz sıfır borçla,Fiskobirlik'i bugünkü yönetime devrettik. 2 katrilyona yakın borcu ödenmişti. Dolayısıyla iş bugün bu noktaya geldiyse maalesef popülist politikalar, 'Nasıl olsa devlet bu işi bir şekilde çözer' tarzında bir yönetim anlayışıyla bu iş götürüldüğü için iş bu noktaya gelmiştir. Ekonomik bir olay, siyasi bir tartışma konusu yapılmaktadır. Ancak biz hükümet olarak tabiatıyla fındık üreticisinin, oradaki vatandaşlarımızın mağdur olmamasını arzu ediyoruz. Bunu arzu etmek başkadır, sorumluyu tespit etmek başkadır.
Bize göre sorumlu yönetimdir. Ama yeni dönem kampanyayla ilgili, hükümet olarak bir çalışmanın yapılmakta olduğunu geçen hafta ifade etmiştik. Yarın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilgili bakanlarla birlikte saat 13.00'da bir toplantı yapacaktır. Herhalde o toplantınınsonunda bir açıklama yapılır''
CHP MİLLETVEKİLİNİN FINDIK EYLEMİ
Bir gazetecinin, CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu'nun Başbakanlık önünde yapmak istediği fındık eylemini hatırlatarak, ''bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' diye sorması üzerine Çiçek, şunları söyledi:
''Milletvekilinin görevi bellidir. Milletvekilleri bana göre bu tür hoş olmayan, yakışık almayan tavırların içinde olmamalıdır. Zaman zaman Meclis kürsüsünde de bazı tarım ürünleri, kürsülere kadar getirilerek hoş olmayan görüntüler sergilenmektedir. Bence doğru şeyler değildir. Başbakanlığın önü fındık pazarı değildir. Bence ilgili milletvekili, işin sorumlusu olan bu günkü yönetimle ilgili birşeyler yapabilirdi. Bir eylem yapacaksa orada yapması lazım. Çünkü bunlar özerk, bağımsız kuruluşlardır. Nitekim olağanüstü kongre yapıyor, kendi yönetimini seçecek. Eğer her türlü işi ben yapacaksam bu yönetimlere ne gerek var. Dolayısıyla Başbakanlık yanlış bir adrestir. Bu arkadaşımızın biraz daha popülist davrandığı anlaşılıyor.Buradan siyasi bir nema çıkarmayı arzu ediyor olabilir. Çok doğru, çokyakışık alan bir tutum, davranış, bir protesto şekli değildir. Çünkü Anayasamızda ve iç tüzüğümüzde, milletvekillerinin iktidarları, yönetimleri hangi usullerle denetleyebilecekleri yazılıdır. Soru önergesi verebilir, yazılı soru önergesi verebilir. Belli sayıda milletvekilinin imzasını almak kaydıyla gensoru verebilir, genel görüşme isteyebilir ve meclis araştırmalarını isteyebilir.''
***
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, terörle mücadele konusunda ABD ile işlerin süratli ve netice alacak bir şekilde yürütülmesi açısından bir muhatabın olması gerektiğini ifade ederek, koordinatör görevinin buradan ortaya çıktığını, böyle bir koordinatör durumunun söz konusu olabileceğini söyledi.
Çiçek, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir gazetecinin, ''PKK ile mücadelede ABD ile yürütülen adımlarda sabırlı olunması gerektiğini söylemiştiniz. Geçen haftadan bu yana alınan bir mesafe var mı? PKK ile ilgili ABD'nin özelbir koordinatör görevlendireceği konusunda size ulaşan bilgiler nedir?'' sorusu üzerine, Çiçek, terör konusunun bugün de belli ölçüde Bakanlar Kurulunda görüşüldüğünü, terörle mücadelenin sabırla yürütülmesi gerektiğini söyledi.
Güvenlik güçlerinin büyük bir sabır ve fedakarlıkla bu mücadeleyi içeride sürdürdüğünü ifade eden Çiçek, terör örgütlerinin her zaman dış ülkelerle bağlantıları bulunduğunu, dolayısıyla terörün sadece Türkiye'nin değil, bölgenin, dünyanın, her ülkenin meselesi olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin terörle mücadele konusunda birlikte çalışılması gereken ülkelerle temaslarını geçmişte olduğu gibi bugün de sürdürdüğünü ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:
''Bölücü terör örgütüyle ilgili olarak yakın temasta bulunduğumuz iki ülke var. ABD ve Irak yönetimidir. Bunlarla ilgili geçtiğimiz açıklamalardan sonra gerçekten çok kapsamlı, etraflı görüşmeler yapılmıştır, yapılmaktadır. Türkiye, konuyla ilgili kendi düşünce, tespit, beklentilerini ilgili ülkelere bildirmiştir. Onlar da bu konuda incelemeyi kısa sürede bitireceklerdir.
ABD ile işlerin süratli ve netice alınacak bir şekilde yürütülmesiaçısından bir muhatabın söz konusu olması gerekmektedir. Koordinatör ismi, görevi, buradan ortaya çıkmaktadır. Böyle bir koordinatör durumusöz konusu olabilecektir. Ancak, işin bu noktasında Türkiye kendi tespitlerini, beklenti ve ayrıntılı çalışmayı muhatap ülkelere bildirmiştir. Onların değerlendirmesinden sonra, biz bunun çok fazla uzamamasını arzu ediyoruz, gelişmeler biraz daha hızlanabilecektir. Bazı açıklamalar var, atılan adımlar var. Ama bunlar Türkiye'nin beklentilerini karşılamaya yetmez. Biz daha ileri bir noktada bir beklenti içerisindeyiz. Daha fazla ve daha çabuk bir mekanizmanın işlemesini, ortaya konulmasını, daha süratli hareket edilmesini arzu ediyoruz.''
TELEVİZYONLARDAKİ DİNLE İLGİLİ TARTIŞMALAR
Cemil Çiçek, bir başka gazetecinin, Bakanlar Kurulunun Diyanet İşleri Başkanı'na direktifleri olup olmadığı sorusu üzerine, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun zaman zaman yaptığı açıklamaların son derece pozitif ve olumlu olduğunu, Hükümet olarak da bunlara katıldıklarını belirtti.
Ehil olmayan insanların dini konularda konuşmasının toplumda ayrışmalara neden olduğuna dikkati çeken Çiçek, dini konularla ilgili açıklamaların anayasa çerçevesinde kurulan Diyanet İşleri Başkanlığınca yapılması gerektiğini ifade etti.
Televizyon programlarına din ve diyanetle alakasız ehil olmayan insanların çıkıldığını belirten Çiçek, işi başka istikametlere götürebilecek bir kısım açıklamaların yapıldığını vurguladı.
Toplumun büyük bölümünün dini ehliyeti olmayan insanların tartışmalarından rahatsızlık duyduğunu dile getiren Çiçek, dinin birleştirici olduğunu, barışı ve kardeşliği esas aldığını, bu tartışmaların ise kavgayla sonuçlandığını anlattı. Çiçek, ''Hiç şüphesiz Diyanet de biz de bu tartışmalardan rahatsızız, ehil olmayan insanların bu konular üzerinde yerli yersiz konuşma yapmasından'' diyekonuştu.
Bu tartışmaların toplumsal problem haline geldiğine dikkati çeken Çiçek, ''Diyanet İşleri Başkanlığı, bu konularda daha fazla çaba sarfedecek. Toplumla kaynaşma, doğru bilgiyi verme noktasında bir gayretin içinde olacaktır. Diyanet bu çabayı gösteriyor'' dedi.
DİYANETİN KADRO AÇIĞI
Cemil Çiçek, Diyanet İşleri Başkanlığının Bakanlar Kurulundan somut bir talebi olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, ''Diyanet İşleri Başkanlığının Hükümet'ten birinci öncelikli talebinin kadro talebi'' olduğunu belirtti.
Türkiye'de din hizmetlerinin Diyanet İşleri Başkanlığınca yürütülmesinin anayasa ve yasa gereği olduğunu, ülkedeki bütün camilerin din hizmetlerinin Diyanet personelince yürütülmesi gerektiğini ifade eden Çiçek, ''Bugün 10 bine yakın camimizde din görevlisi yoktur. Diyanet İşleri Başkanlığının atadığı imam, müezzin söz konusu değildir, ama camiler açıktır'' diye konuştu.
Diyanete kadro verildiğinde toplumda olumsuz bir kısım değerlendirmeler yapıldığını anımsatan Çiçek, ''Bir yerden alıp bir yere vermek söz konusu değil. Anayasaya göre din hizmetlerinin devlet gözetiminde yapılması esastır. Bu kadrolar zamanında verilmezse, camilerde ehil olmayan insanlar görev yapıyor. Ehil olmayan insanlarındin adına neleri söyleyebileceklerini az çok tahmin etmek de mümkündür. Bugün üzerinde durulan konuların başında hiç şüphesiz bu kadroların verilmesi gerekmektedir'' dedi.
Din hizmetinin çok hassas bir konu olduğunu belirten Çiçek, toplantıda, Diyanet personelinin eğitim seviyesinin yükseltilmesi ile din açısından vatandaşların aydınlatılması gibi önem arz eden güncel konuların ele alındığını kaydetti.
KIZILAYA VERGİ KOLAYLIĞI
Kızılaya sağlanacak vergi istisnalarıyla ilgili bir soru üzerine Çiçek, derneğin Banka ve Sigorta vergilerinden istisna tutulacağını belirtti. Çiçek, ''Kızılaya yapılan bağış ve yardımlarda Gelir Vergisimatrahından indirilecek azami tutarın beyan edilecek gelirinin yüzde 5'i, kalkınmada öncelikli iller için yüzde 10'dan yüzde 25'e çıkarılması, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarından sağlanan gelirler üzerinden yüzde 15 vergi tevkifatı yapılmasına ilişkin düzenlemenin Türkiye Kızılay Derneği için uygulanmaması getiriliyor'' dedi.
Çiçek, dernek tarafından işletilen Afyon maden sularının da Kurumlar Vergisi'nden muaf tutulacağını kaydetti. Çiçek, bu düzenlemenin Kızılaya önemli bir gelir sağlayacağı kanaatini taşıdıklarını belirtti.
|
