Yılmaz, Akbulut olmayacak
Rize.
Eski Başbakan Mesut Yılmaz ile iki gündür Rize ve ilçelerini dolaşıyoruz. İlgi oldukça yüksek... Kırk derece sıcakta meydanda kendisini dinlemek için 3 saat bekleyen 10 bini aşkın kalabalık da göstergesi... Bu bir vefanın yansıması mı, yoksa siyasi bir özlem mi?... Yanıt vermek oldukça zor... Geceyi geçirdiği eski milletvekili Ahmet Kabil'in evinde akşam sohbeti yapıyoruz.. Yüce Divan sonrası partiler üstü bir konum belirlemişken, siyasete Anavatan Partisi'nde devam edeceğini açıklamasının gerekçesi ne? Yılmaz bunu "iradesi dışında" çıkarılan spekülasyonlara bağlıyor. Yani, DYP'de Mehmet Ağar'a destek olacağı yönünde ortaya atılan iddialar... "Ben Yıldırım Akbulut olmayacağım" demeye getiriyor. Ayrıca, "Partiler üstü konumdan da rahatsız oldum" diyor. Anavatan'daki misyonunun ne olacağını sorduğumuzda önce, "Şimdi orayı karıştırmayın; önce önümüzdeki süreci bir görelim" yanıtını veriyor. Ardından genel başkanlık gibi arayışın içinde olmadığını da açıklıyor.
Herkes kendi yoluna Görmek istediği sürecin zaman boyutunu ise şöyle özetliyor: "Uzun değil. Eylül'den sonra artık herkes kendi yoluna diyeceğim..." Merkez sağda bütünleşme kolay olur mu? Beş saat görüştüğü Anavatan lideri Erkan Mumcu'nun umutlu olmadığını, 2 aylık gözlemi sonucunda kendisinin de zorluğu gördüğünü belirtiyor.
ANAP adına görüşeceğim Bu aşamada Anavatan lideri Erkan Mumcu vardıkları mutabakatı açıklıyor: "Bütünleşme çabasında önemli olan ortak aklı yakalamak. Ben ANAP'ı sürecin hiç dışında tutmadım. Bütünleşme çabamı ANAP'lı kimliğimle de yapabilirim. Mumcu ile bu konuda anlaştık. Yapay değil, kafalarda kabul bulan, etik bir bütünleşme olmalı..."
Bir bölen olmam Süleyman Demirel DYP'yi canlandırmak için çaba gösterdiği dönemde "Bir bilendi, bir bölen oldu" suçlamasında bulunduklarını anımsatıyorum. Bugün kendisine de aynı suçlama gelebileceğini belirttiğimde şu yanıtı veriyor: "Ben birleştirici olmak istiyorum; ama benim dışımda olmaz ise başka opsiyonlar da var tabi..." AB, ekonomi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla gelecek 6 ayın hükümet için zor günlere gebe olduğunu söylüyor. AB'nin müzakereleri donduracağını, Başbakan Erdoğan'ın da milliyetçi söyleme kayarak MHP oylarını toplama çabasına gireceğini düşünüyor. "Eğer bu yaratılırsa zaten gelmek için bekleyen sol oylar da sağa kayar. CHP baraj sorumsuyla karşılaşır..." iddiasında bulunuyor. Gelecek hafta Hüsamettin Cindoruk, 18 Ağustos sonrası da Süleyman Demirel, Mehmet Ağar ve diğerleri ile görüşeceğini söylüyor.
Oyun planı Yılmaz ile sohbetimiz gece yarısına kadar sürüyor; bazı şeylerin yazılmasını istemiyor. Açıkça söylemese de sohbetimizden çıkardığım sonucu şöyle özetleyebilirim. Geçmişte MHP'nin RP, BBP'nin de ANAP ile seçim ittifakı yapmasına benzer yöntemin yeniden denenmesinin zorluğunu görüyor. Bunun için yeni bir model üzerinde duruyor. Bütünleşmeyi yaratabilmek için merkez sağda yeni oluşuma kapalı DYP lideri Ağar'ı da sıkıştırmayı hedefliyor. Kendisi açıkça söylemedi, ancak sözlerinden çıkardığımız kadarıyla, buna ilişkin oyun planı da açık. Ağar'a, "Eğer bütünlemeye yanaşmazsan, ANAP'ta oluşuma önderlik yaparım, seni de güç durumda bırakırım" mesajını gönderiyor. ANAP'taki yeni oluşumu da geçmişte sol siyasette de yer almış etkin isimlerin de katılımının sağlanacağına inanıyor. Bütün bunlarda başarı elde edebilir mi? Zamanın lehine çalıştığına inansa da zorluğunu da görüyor...
|