|
|
Tarımsal destekleme ve fındık piyasası
Ordu mitinginden sonra fındık üreticisinin sorunları Türkiye'nin ekonomi gündemine oturdu. Hem geriye dönüp hatırlanacak, hem ileriye bakıp hesap yapılacak pek çok konu var. Önce destekleme kavramını tartışarak başlayalım. Destekleme bir piyasa müdahalesidir. Piyasada oluşan fiyatların toplumun çıkarlarına aykırı olduğu durumlarda toplumun bir kesiminden diğerine kaynak aktarılarak yeni fiyatlar oluşturulur. Bu iş, üretimi kısıtlamak için bölgesel yasaklarla, ürün fazlasını satın alıp piyasaya vermeyerek, ektirmediği ürünün bedelini ödeyerek, ürüne vergi salıp vergi oranlarını arttırarakta yapılabilir. Üretimi yani arzı arttırmayı düşünüyorsak ürüne taban fiyatı uygulaması, girdi fiyatlarına destek, vergi oranlarını indirmek hatta vergileri tamamen kaldırmak şeklinde de gerçekleştirilebilir. Üçüncü neden ise sosyaldir. Üretici refahının yükseltilmesinin elzem olduğu durumlarda üreticiye doğrudan para yardımı yapılıdığı da görülmüştür. Uygulama da bu yöntemlerin veya saymadığım pek çok diğer yöntemin çeşitli yararları ve sakıncaları vardır. Bunlar, içinde yaşanılan özel koşullara göre de, uygulanma süresine göre de çok farklı sonuçlar verebilirler.
İşin özüne dönelim. Destekleme yöntemlerinin tümünün toplumun bir kesiminden diğerine kaynak aktarmakla sonuçlanacağını söylemiştik. Öyleyse öncelikle el altında bir kaynağın olması lazım. Borçlanmak kaynaklar arasında sayılmamalı. İşler kötüye giderken verdiğiniz desteğin işler düzelince size geri dönmesi gerekir. Türkiye'de verilen desteklerin hangisi ne yolla tahsil edilebilmiş? Hatırlayan var mı? O zaman birinden alıcağız ki ötekine verelim. Geçmişte kimseden almadan herkese vermeye kalkmıştıkta bu felsefenin yarattığı enflasyonu dolu dolu yaşamıştık. Kamu kaynaklarının dağılımına hükümetler karar verir. Kaynak dağıtırken hükümetlerin esas alması gereken kriter yapılacak işlerin toplumsal faydasının toplumsal maliyetinden fazla olmasıdır. Eskiden Devlet Planlama Teşkilatı bu kavramlar üzerine binalar, barajlar yapar, yol, su, elektrik olarak bize geri dönerdi. Şimdi bu kavramlar bazılarımızın kulağını tırmalıyor bazılarımızın da tüylerini ürpertiyor. Değil mi?
Fındık üzerine kısa notlar Fındığın üretimini, pazarlamasını, dünya piyasasını anlayabilmek için yalnızca rakamların yeterli olacağını sanmıyorum. Gezip görmek, üretici ile konuşmak, bölgede araştırma yapan gazeteci arkadaşların yanında bulunabilmek belkide zihnimi açardı. Kısmet.
|