|
|
Dolmasız durmam 0 beden olmam
Nedir bu kızların zayıflama derdi? Üzülüyorum vallahi. Geçen gün 'Superman'deyim, esas kız Kate Boswort'u ayıla bayıla izlemekteyim. Dalgalı kumral saçları, harika gülümsemesi ve ince ama yuvarlak hatlarıyla tam bir fıstık. "Kırk bir kere maşallah, nazar değmez inşallah" derken ara oldu. Sinemaya girmeden D&R'dan Amerikan magazin dergisi US Weekly almıştım. Göz gezdireyim dedim. Aaa! Kapakta ne göreyim? Bizim 'Superman'in aşkı Kate, bir deri bir kemik değil mi? Bak sen şu 'Superman'in yaptığına, aşkından kızı eritmiş valla. Kapakta öncesini ve sonrasını koymuşlar. "Bu kıza ne oluyor?" diye sormuşlar. Bizdeki sıfır beden Gülşen, vücuduyla övünmeyi görev bilen, tahminim suyu bile gramla içen Ebru Şallı ve Nişantaşı kızları misali Hollywood'un Safinaz'larını haber yapmışlar. Düşünsenize balık etiyle dünyayı sallayan şarkıcı Beyonce bile on üç kilo verdikten sonra. Efendim neymiş? Yüksek çözünürlü televizyonlar her kusuru belli ediyormuş. Paparazziler en ufak kusuru bile acımadan eleştiriyormuş. Hollywood partilerinde güzel görünmeleri için yıldızlara para ödeniyormuş falan da filan. Ben onu bunu bilmem, yazmaktan vazgeçmem. Bu kadınlar güzel diye gözümüze gözümüze sokuldukça, bizim çıtır kızların iştahı kaçıyor, yeme bozuklukları başlıyor. Kimi yiyip yiyip gidip kusuyor, kimi salatadan başka yemek ağzına koymuyor. Herkes kendini Victoria Beckham zannediyor. Hadi onlar bu işkencenin karşısında çuvalla götürüyor, ya siz? Beslenmeyen kadın mutsuz ve asabi oluyor, cildi bozuluyor, olduğundan yaşlı görünüyor, en büyük hazlardan birini kaçırıyor, en fenası da ne biliyor musunuz? Erkekler sıfır bedeni değil, balık etli kadınları beğeniyor. Cemil İpekçi ne demişti; "Siz hiç 34 beden bir kadınla karısını aldatan adam gördünüz mü?" Söyleyin; değer mi hiç? Değer mi hiç? Vücudunuzla barışın gari...
|