|
|
Çalıların içinde aç aç bekledim
* Peki o kadar sıcakta sen ne yaptın? Susamadın mı, acıkmadın mı? Bu kadar süre bekleyeceğimi tahmin etmediğim için yanıma ne yiyecek ne de su almıştım. Üzerimde sadece bir şortum vardı. Bol bol ter döktüm... Onlar teknenin üzerinde şakalaşıyor, birbirlerini kremliyorlardı. Ben de çalı çırpının içinde aç susuz, kan ter içinde onları görüntülüyordum.
* Bırakıp gitmeyi düşünmedin mi? Düşünmedim. "Bu işi çekmeden buradan gitmem" dedim. Hava kararana kadar bekleyecektim. O saatten sonra da flaş kullanmam gerektiği için beni fark ederlerdi!..
* Cem Hakko ortaya çıkınca ne yaptın? "Tamam bu iş oldu" dedim. Parmağımı deklanşörden kaldırmadan her hareketlerini görüntülemeye başladım. Ronit Gülcan rahattı, denize girdi. Ama Cem Hakko hep tedirgindi, devamlı etrafı kolluyordu. Dedim ya hava çok sıcaktı, Hakko sonunda dayanamadı. O da balıklama denize atladı. Buraya kadar çok önemli değildi aslında... İkilinin dudak duduğa öpüştüğü anı çekerken bunun en önemli fotoğraf olduğunu biliyordum.
* Tepkiler nasıl? Gazetecilerin tebrikleri bir yana asıl ilginç olan sosyeteden birçok kutlama geliyor. Bazıları, "Bir daha ne zaman o taraflara gidiyorsun söyle de biz gitmeyelim..." diyor. Çünkü o koylar sakin, birçoğu üstsüz güneşleniyor ve yakalanmak istemiyor.
* Bu iş herhalde meslek hayatının en önemli işlerinden biri oldu... Kesinlikle... Ama döndükten sonra öğrendim; oradaki adalardan birinde leopar görülmüş... Hani o fotoğrafları çekeceğim diye leopara yem olabilirdim!..
GÜNAYDIN
|