|
 |
 |
 |
 |
|
İyi yemek ve eğlence için yeni bir adres
Dedeağaç (Alexandropolis) Ege denizi kıyısında, yemekleri ve eğlence hayatıyla ünlü küçük bir şehir. Haftasonu tatili için ideal sayılabilir, çünkü İpsala Sınır Kapısı'na sadece 40 km. uzaklıkta
Dedeağaç, Yunanistan'ın kuzeyinde, adını Evros (Meriç) nehrinden alan Evros eyaletinde yer alıyor. Yunanca'daki adı Alexandropolis. Deniz kenarında, son derece düzenli ve eğlenceli bir şehir. 1878 yılında Rus mimarlar tarafından inşa edilen şehir adını, Yunan kralı Alexandros'tan alıyor. İstanbul'a iki buçuk-üç saat mesafedeki Dedeağaç'a gitmek, sınırı saymazsak, Assos'a gitmekten daha kolay: Şengen vizeniz varsa İpsala Sınır Kapısı'ndan sonra 40 km. daha gitmek gerekiyor. Selanik'e gitmek içinse 343 km. daha yol kat etmek gerekli. Modern Dedeağaç'ta turistler için görülecek çok fazla  şey yok. Ancak şehrin atmosferi ve renkli hayatı çok çekici. Dedeağaç'ın sembolü, tarihi deniz feneri. 1880 yılından kalan fenerin dışında eski sokakları, barları, tavernaları ve mezeleriyle ünlü 'ouzeri'leri (bu tipik meyhanelerin adı Yunan rakısı uzodan geliyor) şehrin karakterini oluşturuyor. Dedeağaç'ta denize bakan kafeteryalarda oturup kahve içmek ve güneşin batışını izlemek çok keyifli. Güneş battıktan sonra ise şehirde gündüz görmediğiniz bir hareketlilik görebilirsiniz. Akşam yemeklerini geç saatte yiyen Yunanlılar, daha sonra da (hatta sabaha kadar) sokaklarda. Dedeağaç'ta çok fazla  üniversite öğrencisi var. Gündüzleri sokakları ve kafeleri dolduran gençler şehri canlandırıyor. Dedeağaç'ın kafelerinde sokağa bakan cephede teraslar oluşturulmuş. Bu nedenle gün içinde oturduğunuz yerden şehrin hareketli sokaklarına bakarken, vaktin nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz. Öğleden sonra gördüğünüz kafe ve barlara akşam saatlerinde uğrarsanız, yer bulamayabilirsiniz, çünkü tüm Dedeağaçlılar akşamları dışarı çıkıyor.
CİVARDAKİ YERLER
Dedeağaç'a sadece 12 km. uzaklıkta olan Makri, Bizans kalıntılarının üstünde yer alıyor. Doğal plajlarıyla ünlü olan Makri'nin küçük meydanında birbirinden lezzetli yemekler tadabileceğiniz üç restoran var. Deniz mahsulleri  yönünden zengin olan mönülerde midye, küçük taraklar, boy boy karidesler ve kızarmış küçük balıklar çok lezzetli. Burada bizim mutfağımızın tersine hemen hemen tüm yemeklere beyaz peynir ilave ediliyor. Yunan salatası ise bunun en yaygın örneği. Dedeağaç'a 13 km. uzaklıktaki Loutros ise kaplıcaları ile ünlü. Görülmesi gereken bir diğer durak da Dedeağaç'a bir saat mesafedeki Soufli. İpeği ile tanınan bu küçük kasabanın pazarını gezmenizde fayda var. El yapımı mücevherler, bakırlar ve el dokuması kumaşlar, meraklısı için görülmeye değer... Feribot  ile gidilen Samotraki Adası ise özellikle yaz aylarında mutlaka gezilmesi gereken bir yer. Sarı kumu, denizi ve doğasıyla tipik Yunan adası manzarasına sahip olan Samotraki'deki antik kalıntılar da görülmeye değer.
NEREDE KALINIR?
Dedeağaç'ta her bütçeye uygun otel bulunuyor. İki kişilik oda fiyatı 40 Euro'dan 140 Euro'ya kadar değişebiliyor. Şehrin en lüks oteli, deniz kıyısındaki Grand Hotel Egnatia. Kapalı yüzme havuzu da olan otel, her yere yürüme mesafesinde. Grand Hotel Egnatia: (25510-83000) Hotel Park: (25510-28607) Hotel Okeanis: (25510-28830)
Mirey MESEYYAH
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
