|
|
Erdoğan ile Gül kavga etmezler
Son günlerde kimi köşelerde, gazete sayfalarında bir hava yayılıyor, daha doğrusu yayılmaya çalışılıyor. Erdoğan ile Gül'ün arası açık. Daha ileri gidip Abdullah Gül'ün istifayı bile düşündüğünü ileri sürenler çıktı. Büyükanıt'ın atanması kriz olmadı, şimdi Cüneyd Zapsu'yu deneyelim gibi bir yaklaşım var sanki. En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. 4 yıl birlikte mücadele etmiş, siyasal hayatlarının en kritik noktasına gelmiş bu iki isim arasında ne kadar fark olursa olsun, bu durakta otobüs değiştirmezler. İkisi de siyaset için çok genç. İkisi de hırslı ve iddialı. İkisi de uzun yıllardır siyaset yapıyor. Abdullah Gül'ün Ankara, dolayısıyla devlet deneyimi Erdoğan'dan eski ve fazla, buna karşılık Erdoğan da teşkilatçılık ve belediyecilik avantajı ile kitlelere doğrudan ulaşma şansına sahip. Kimi değerleri yetişme koşullarının, eşlerinin etkisiyle elbette daha farklı. Ancak AK Parti kurulduğundan beri çok siyasi yapıda çok kolay görülemeyecek bir uyum gösterdiler. Anlaşmazlıkları hiçbir zaman su yüzüne çıkmadı. Gerilimlerini, anlaşmazlıklarını kapalı kapılar ardında çözdüler. Şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi gibi, ikisinin de siyasi geleceklerini çok yakından etkileyecek, belirleyecek bir seçime yaklaşılıyor. Kim ne derse desin, biri cumhurbaşkanı biri başbakan olmayı arzuluyordur elbette. Yılların mücadelesi sonucu geldikleri bu yeri, bir Zapsu yüzünden ikisi de tehlikeye atmayacak kadar akıllıdır. Aksini düşünmek bu iki siyasetçinin zekasına hakaret anlamına gelir. Abdullah Gül, Cüneyd Zapsu'nun devlet gelenekleri dışına çıkan kimi girişimlerinden elbette rahatsızdır ama bu gemileri yakmayı gerektirecek bir rahatsızlık değildir. Çankaya savaşları yaklaşırken bu ikili birbirlerine daha sıkı sarılmak durumunda oldukları gerçeğini elbette bilirler. Baskılar, gerilimler, sıkıntılar ne olursa olsun AK Parti cumhurbaşkanlığı seçimine kadar erken seçimi telafuz etmeyecektir. Seçimi bu meclise yaptırmak meşru zeminde iktidara gelmiş bir partinin en doğal hakkıdır. Erdoğan'a aday olma demek, ona sen ayıplısın demekle aynı anlama gelir. Rahatsızlıklar olacaktır elbet ama bu sistemin adı demokrasiyse, meclis çoğunluğuna sahip ANAP'ın Özal'ı, DYP'nin Demirel'i seçtiği gibi AK Parti de Erdoğan'ı seçmek isteyecektir. Aksi kendini inkâr olur. O günden bu yana demokrasinin ve seçimin kuralları değişmediyse ve TÜSİAD izin verirse tabii!
|